Sabahın ilk saatlerinde Heathrow’da patlayıcıyla yakalanan teröristler haberiyle yoğun bir çalışma ve araştırma temposuna girdik… Polis açıklamalarında temkinliydi ama ajans ve ulusal medya muhabirlerinin derledikleri haberlerde Pakistan bağlantılı İngiltere doğumlu gençlerin yüksek patlayıcı kapasiteli sıvı patlayıcılarla Londra’dan ABD’ye uçacak ABD 10 ABD uçağını hedef seçtiği anlatılıyordu. Sonra polis Londra’da ve Müslümanların yoğun olarak bulunduğu Birmingham’da operasyonlar yaptığı ve 21 sanığın gözaltına alındığı haberleri geldi.
Altıncı hissim bunun düzmece olduğunu söylüyor… Neden mi? Anlatayım…
Tony Blair terörle savaş adına ABD’nin kuyruğuna yapıştı yapışalı en kötü günlerini yaşıyor… Geçen hafta ABD’ye yaptığı ziyaret sırasında 11 Eylül’den sonra ABD ile sürdürdüğü teröre karşı mücadeleyi kaybetme tehlikesi bulunduğunu belirterek stratejinin gözden geçirilmesi gerektiğini söylemişti. Geçen haftaki The Sunday Telegraph da İngiltere Başbakanı Tony Blair’in ABD gezisi sonrasında büyük görevleri kendisini beklediğine inancıyla “En az bir sene daha iktidardayım” dediğini yazdı.
Peki Bush’un kadim dostu Blair koltuğunu nasıl koruyacaktı ki Bush ile birlikte üslendiği bu misyonunu sürdürsün? Üstelik Başbakan Blair 4 açıdan çapraz ateş altındaydı. Bunlar sırasıyla şöyle sayılabilir:
– 42 aydının The Independent’te yayınlanan İsrail yanlısı ABD güdümlü politikayı bırak mektubu,
– 645 milletvekilli parlamentoda sayıları 204’ü bulan (Bu sayının 119’u 330 sandalyeli kendi partisinden) milletvekilinin iltimatomu,
– Ciddi ulusal basının “İsrail’i destekleyerek dışişlerinin geleneksel denge politikasını ‘by pass’ etme” eleştirileri ve sürekli yayınlanan ve Blair’i heyelanda gösteren kamuoyu yoklamaları,
– 5 Ağustos’ta içlerinde İşçi Partililerin de olduğu 100 bin savaş karşıtının yürüyerek verdiği gözdağı…
***
Heathrow’dan gelen haber Karayip adalarında tatildeki Başbakan Blair’e ulaştığında ABD’deki kankasıyla durum değerlendirmesi yaptı. Bush, Blair’in bir hafta önce söylediğinin aynısını tekrarladı. Teröre karşı savaş için yeni önlemler gerektiğini ve hala güvenlik içinde olmadıklarını söyledi…
***
Patlayıcılar patlamamıştı ama öyle bir ses çıkardı ki dünya gündeminde ilk sıraya oturdu. Patlamayan patlayıcıyla İngiliz kamuoyuna şu mesaj iletildi:
“El Kaide ya da Hizbullah’a karşı yürütülen savaşı oturduğunuz yerden eleştirmeyiniz. Bizi tehdit edenlere karşı mücadele ediyoruz… Bizi desteklemezseniz terör siz sivil halkı umulmadık bir anda vurabilir…”
Bir başka mesaj da İşçi Partililereydi…
“Başbakan koltuğu bıraksın, parti imaj yenilesin mavalından da vazgeçin artık… Başbakan henüz misyonunu tamamlamadı. Teröre karşı bu savaşı öyle yarım bırakıp bir yere gitmesi doğru olmaz…”
Gizli servisin 2 yılda benzer 4 olayı önlediğini de bu olay sayesinde öğrendik ama her nedense bu sonuncusunun çok ses getirmesi planlandı…
***
Bu olay bana komplo gibime geliyor. Kansız ve patlamayan patlayıcılarla iyi hazırlanmış bir komplo. İngiltere’de “güvenlik mi, birey hakları mı” tartışmasında ibreyi “Güvenlik tabii”ye kaydıracak ve kaydırırken de Başbakan Blair’in koltuğunu sağlamlaştıracak bir senaryo…
Bana göre, Bush trapezci gibi düşmekte olan Blair’in ellerini havada yakaladı…
