Anadolu’da aşk yaylalara uzun uzun bakmaktır

Bir Anadolu şehrinde asla teğet geçmez aşk… Dağlarda üşümez, bozkırda nefes alır… Anadolu’da aşk yaylalara uzun uzun bakmaktır…

Muhabbet Köprüsü şu az ilerisi, ondan ötesi Aşıklar Tepesi… Kimbilir neler vaad ediyor yanındakine sevgilisi… Çıkmamışsa henüz ağzından çıkası en güzel cümle, saklıyordur da ondandır en çok sevdiğine… Derinliğini anlamak geç yaşlara rastlıyor ne yazık ki, birbirini saran kollar bülbülün güle değmesi gibi. Ne gül kalıyor sonrasında ne bülbül, asıl o zaman anlıyor insan gerçekten sevmeyi sevilmeyi… Keşkeler de geçiyor zaman içinde… keşkelerin isimleri unutuluyor… Gönül alçak da olacaksa mütevazi de, ergenlikte de aynı niyet yetişkinlikte de… Gönül adam gibi sevecekse, erkek de olsa farketmiyor dişi de… Çiçekleri sulayan elin cinsiyetinden kime ne, çiçekler bir sulansın hele… Bir deniz memleketinde dalgalarla oynamaktır aşk, karşı koymak, kazanmak, kaybetmek, savaşmak… Oysa Anadoluda uzun uzun yaylalara bakmak…

Dağlardan toz iner sabahları, kaldırımın kenarından yol çalar otlar… Bozkır dümdüz bozkırdır ama karşına seni şaşırtacak muhakkak bir şeyler çıkar… Mesela bir dere iner uzaklardan şehrin orta yerine, sabahları biriken tozları temizlesin diye… O dere.. O dere, bir çocuğun evinin yanından geçerdi… Meğer bir gün karşısına çıkacaksın diye seyreder dururmuş dere kenarındaki çiçekleri. Meğer bundanmış o sapsarı bozkıra uzun uzun bakmaktan bıkmayışının sebebi…
Bir gün eğer sen de sıkılırsan dalgalarla oynamaktan…
Bir sabah gürül gürül su inerse evinin yokuşundan…
Bu defa yüzünü o suyla yıka…
Bil ki O’nun suyudur kirpiklerinin arasından sızan…
Bil ki O’nun çocukluğudur bozkırda başlayıp sende son bulan…

[email protected]

1604340cookie-checkAnadolu’da aşk yaylalara uzun uzun bakmaktır

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.