Belki her insan yalnızlığından doğmuş bir martıdır,

Belki her insan yalnızlığından doğmuş bir martıdır,
uçma hevesiyle toprağa çakılan…

Bir iki pazartesiye geçer..
bir kaç salıya..
Pek çok sigara kovalar peşini…

Ama geçer..

Belki bir kaç özürlü kelimenin yasıyla

mideni bulandırırsın.

Aklın çoktan çekildi de aşktan
kalbini de dürer kaldırırsın.

Çok değil bir iki hafta…
O da silinir silinmiyecek sandığın diğer izler gibi…
kış uzun sürdü… ama biter…
Bir sabah ilk martı çırpıntısına
ada vapurunun arka koltuğunda
göz kırpar deli mavi .
Nikotin hesabı doldurursun ağzına simiti,
kalanı da martıların olur,
hiç değilse sigarasızlığının onlara yararı dokunur.
Aşkla meşkle haşır neşirliğin de
böylelikle son bulur…
Vapurdan insanlar iner,
tavada balık kokusu…
Uyanışın bir bahar sabahına rastlar
ve sen tekrar tekrar yazan
yazdıkça yalnızlığından taşan
bir martıya dönüşürsün..
Bu yüzden belki seni her yerde tanıyorlar…
Belki her insan
yalnızlığından doğmuş bir martıdır,

Uçma hevesiyle toprağa çakılan…

Boşver kim canı nasıl isterse
öyle hatırlayacak seni.
Senin martıları sevdiğin gibi sevmediler ki seni.
İki hıçkırığa
bir bardak doldurur gözyaşları.
bir insana sevmeyi nasıl öğretebilirsin ki?
Geçer.

Güller açar…
Vapurlar…
Oyuğundan çıkar bahar,
dev bir insan silüetinde,

Deniz ilk güneşi söndürdüğünde
ılık bir ürperme…
Ve gelsin şişeler…
seven ellerinle
çıt çıkmaz ellerinle
hadi bir kadeh koy şimdi masaya,
o kana kana içtiğin
ılık kırmızı şarabi
gözyaşından başka ne ki?
Sanki dünyada sağ kalan bir tek senin ellerinmiş

gibi…
şaşkınsın biliyorum..
Kimileri gidecek böyle bu …
Aşk şuralarda bir yerlerde olmalı deyip
el yordamıyla aradıkları hani…
O saatten sonra
kurcalayıp bulacakları nedir bilmem…
Aşk aranacak birşey midir
yoksa kazanılacak bir şey mi? Belki pazartesi belki salı
artık hangi güne denk gelirsen…
Ada vapurunda koca bir simit ısırığıyla
indireceksin mideye yalnızlığı..
Midende koca bir taş…
nasıl da yavaşsın artık…
Umurunda değil ki o ağırlık…
sindirmeyip ne yapacaksın.
Bir şiirin küçücük avuntusunda
seni soranlara ‘eh işte hayattasın’
Tam o esnada gözün takılıyor
balkondan taşan sardunyaya..
annenin devşirdiği…
Birinin ismiyle bitireceksin o an
yalnızlaştırdığın son cümleyi..

İşte
gerçek bir yalnızlık…
Sende biterken başkasında başlayan,
başkasında biterken sende…
Geçen geçmiş…
Sen de yasaklanacaksın bundan böyle
kamuya açık her yerde tek bir kişiye…

Sanki dünyada ağrıyan bir tek senin kalbinmiş gibi…

Çok perişansın biliyorum.
işte deniz…
Bir iki dalıp çıkmaya
tertemizsin.
Benim kollarım ağrıdı kulaç atmaktan
onun için kendime sarılmayı
senden daha iyi biliyorum şimdi.
Sen de öğreneceksin zamanla korkma
yalnızlığında yüzmeyi…

[email protected]

1604670cookie-checkBelki her insan yalnızlığından doğmuş bir martıdır,

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.