Derenin bu yanı, aksa yukarı aksa…

Ağaları dereyi geçerken bütün atları değiştirmişlerdi… Acemi vekil, dereyi görmeden paçayı sıvadı, vekil olalı beri, bir kürsüye çıkayım da, rakibime dereden su sıçratayım dedi… sıç… rattı…

Sonunda, bin dereden su getirmek zorunda kaldı… Çaydan geçeyim derken derede boğuldu…

Taşıma suyla sadece kendi değirmenlerini döndürdüler, HES’lerle ülkenin derelerini kuruttular, Safran deresini safra deresi yaptılar, Samanlı deresinde sakla samanı diyebileceğin suları ne yapacakları belli değil…

Gökçe barajına su taşıyan dere üzerine balık çiftliği kurdular, ağababalarının icazet vermesiyle, çevrecilere mermi sıkan adama omuz vermesiyle… musluklarımızdan o balık çiftliğinin atıkları akıyor, sağlığımızı tehdit ediyor. Kimin umurunda? Derede tarla sel için, tepede harman yel için…

Bir tepe yıkılır, bir dere dolar… Kırk dereden su getirseniz, benim bildiğim Muharrem, ince ince diline dolar , ince ince doğrar, senin derenin öbür tarafı lafını yıllarca… ve yedirir sana bütün sazanlarını derenin… İki arada bir derede kalırsın…

766950cookie-checkDerenin bu yanı, aksa yukarı aksa…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.