Ezbere öğrenme değil, innovasyon lütfen.

Dijital fonksiyonlar ve küresel bağlanabilirliğin bu yeni çağının aletlerini kullanmak için gençlerimizi vasıflarla güçlendirecek yaratıcı bir dikkat ile bir akademik evrime ihtiyacımız vardır.
İhtiyaç olan şey, sınıf disiplini üzerine vurgudan ziyade, öğrencilerin kişisel gelişimini cesaretlendirmek için, yaratıcılık üzerine daha yüksek değer yerleştiren adamakıllı bir reformdur.
İnnovasyonun, bugün birçok ülkenin gündeminin tepesinde yükselişi, küresel rekabetin doğası içinde adamakıllı bir kayma içinde sonuçlandı.
Bugün, dünyanın en ileri gitmiş ülkeleri de en çok yeniliğe açıktır. Ekonomist Zeka Birimi 2009 Raporu’na göre, Japonya, İsviçre, ABD, İsveç ve Finlandiya, en üst seviyede olan yenilikçi ülkelerdir. Onların ekonomik, sosyal ve politik durumları innovasyonu desteklemesinden dolayı, onlar başarılıdır. Bu nedenle, onlar, yaratma ve yenilik yapmada başarı gösteren yüksek derecede vasıflı bir işgücüne sahiptir.
Rekabetçi kalmak için ileri görüşlü olmak zorundayız, ve eğer ezbere öğrenmeye dayalı, öğrencilerin eleştirel olarak düşünmek için eğitilmediği ve bağımsız olarak düşünmek için cesaretlendirilmediği bir eğitim sistemini sürdürürsek, bir dezavantajda olacağız.
İnnovasyonu inşa eden bir ekosistem yaratmak için eğitim sisteminin yeniden tasarlanmış olması çok önemlidir, çünkü yaratıcılık ve innovasyon bakımından geri kalıyoruz.
Eğer biz, problemi okulda sabitlemezsek, daha çok zemin kaybederiz, çünkü küresel çevre daha çok rekabetçi bile olacaktır, çünkü yeni teknolojiler takdim edilir ve (rekabetin bir istilasını getirmesi beklenilen) Güneydoğu asya milletleri birliği Serbest Ticaret Antlaşması gibi yeni resmi hükümler zorla kabul ettirilir.
İleriye doğru hareket etmek için,sadece, etrafımızdaki başarı hikayelerine bakmaya ihtiyacımız vardır.Google ve Yahoo! ‘nun tarihine bakın. –yaratıcılık ve innovasyonun 21.yüzyılın ayırıcı özellikleri (alamet-i farikaları). Geçen yıla kadar, Google 1 trilyon web sitesinin bir indeksine sahiptir. Ve, organizasyonu düşünmek, orijinal amaçları dünyanın bilgisini organize etmek ve onu herkese erişilebilir yapmak olan, 25 yaşında iki öğrenci tarafından, bir garajda yaratıldı.
Facebook tarafından başlatılan bir devrim de vardır. Her ay, sosyal ağ sitesi, birkaç 4 milyon hit alır ve 700 milyondan fazla fotoğraf ona gönderilir. 2004’te onun öğrenci yurdunda, 20 yaşında bir öğrenci tarafından yaratıldı.
Aynı şekilde, Yahoo! endüstrileri kökten değiştirdi ve hayatımızı değiştirdi.O, bir parmak ısırtan, bir ayda bir trilyon hit alır. Ondan sonra, haberleri blok etmek ve görüşleri karartmak için, yetkililerin yeteneğini kaldıran, Twitter vardır.
Tüm bu olağanüstü ayakizlerinin ortak bir şeyi vardır: onlar, açıkça okul dışında olan genç insanlar tarafından yaratıldı. Yaratıcılık ve innovasyonu örnekleyen (özetleyen) genç insanlar.
Düşüncelerinde tamamen geleneksel olmayan ve daha önce hiç kimsenin içinde gitmediği korkusuz genç insanlar.
Onların birkaçı, tersiyer eğitimi bile bitirmemiş olmasına rağmen, onları başlatan yaratıcı kıvılcımı, onların hepsi gösterdi.
Onun söylediği, sadece geleneksel ders kitaplarından öğrenmenin gerekli olması değil, başarmak için birçok yol vardır.
Ekonomik avantaj, artık doğal kaynaklara, ham maddelere, mallar ve hizmetlerin ticaretine veya çok büyük fabrikalara bağlı değildir.
Ekonomideki bu kaymanın keskin kenarı yaratıcı sektördür – bilim ve teknoloji, yazılım, sağlık ve eğitim, dijital medya ve tasarım, innovasyon, kültür ve eğlence, ve bilgi tabanlı meslekler.
Çünkü bu endüstriler, öncelikle, yetenek üzerine bel bağlar. Dünya çevresindeki ilerlemiş ekonomiler, en iyi düşünenleri ve tasarımcıları cezbetmek için, onların çabalarını yükseltti.
İleri gitmiş ülkelerde onların eğitimini ilerletmek için gönderilen, fakir ülkelerden yetenekli birçok öğrenci, geri dönmüyor.
Sonuç, en fakir ve en zengin ülkeler arasındaki kaynaklar ve yaratıcılık sürümlü sermaye ve teknolojide genişleyen bir dengesizliktir.
Zaman, küreselleşme yüzünden hızla değişiklikler meydana geliyor olarak tarafımızda değildir. Çin okullarında sınav-yönelimli öğretim, düşünce özgürlüğü ve fikirlerin serbest değişimini cesaretlendiren yaratıcı düşünmenin gelişimi ile paralel koşması gerekli değildir. Çin okulları, gerçekleri ezberleme ve geri çıkartmayı talep eden bin yıllık dönem yaşında sivil hizmet sınavınde derin bir şekilde köklendirilir.
Çağrılan disiplin ve, özenle ve sebat ederek çalışma, takdire değer iken, tipik Çinli okul öğrencisi kutu dışında düşünmek için vasıflara sahip olmayabilir.
İşverenler, bir kağıt parçası niteliği olan değil, onların organizasyonlarına değer ekleyebilen doğru insanları işe alır. Bazı yerel mezunların çalıştırılamaz ve piyasaya sürülemez olduğu bildirildi. Bu problemin kökünü bulmalıyız.
Bir yaratıcı öğrenme ortamı inşa etmede, dersler ilginç yapılmalıdır, öyle ki, çocuklar süreçten zevk alacak ve ona bir angarya olarak bakmayacaktır. Bu, öğrencilerin başarılı olduğu, mutlu bir öğrenme ortamına doğru gidecektir.
Son zamanlarda, hükümet, gelecek yılın, Yaratıcılık ve İnnovasyon Yılı olacağını duyurdu. Başbakan Datuk Seri Najib Razak, onun başkanı olduğu Ulusal İnnovasyon Konseyini de kurdu.
Tüm bu çabalar, ekonomi için sonraki sürücü olarak innovasyon üzerine odaklanmak için, hükümetin bağlılığının altını çizer.
İnnovasyonun okulda başlaması için bu itme, anlam ifade eder. Kuruluş yılları, küreselleşen gelecek için doğru zihniyeti şekillendirmede en çok önemlidir.
Yazar, Limkokwing Üniversitesi Yaratıcı Teknoloji’nin kurucusudur.

* İngilizce Öğretmeni Y.Müh. Naim Uygun tarafından Tan Sri Lim Kok Wing’in makalesi İngilizce’den çevrilmiştir.
http://www.pekiyi.150m.com/siparis.html
[email protected]

744430cookie-checkEzbere öğrenme değil, innovasyon lütfen.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.