Fotoğraflara yolculuk

Göçmenliğin bir garip yanı da köksüzlüğümüz… İstanbul’da babaevinde; babaanneden kalma elek, annemin ceyizinden çıkan porselen şekerlik, duvardaki anneannemin henüz 1915’te (henüz 13’ündeyken) ördüğü çorabı, oturmaya kıyamadığım 1920 el oyması koltuk takımı ve en önemlisi üniversite yaşamında bana eşlik eden küçük bavulun koruduğu fotoğraflar… Bütün bunlar uzak geçmişe uzanan ve bizi besleyen kökler…

Kızlarımla İstanbul’da eğlenceli bir fotoğraf akşamı düzenleyerek, bavulu açtık… Kaliteli karta basılarak kenarı tırtıklı makasla kesilmiş siyah beyaz fotoğraflarla 1950’lere uzandık… Herşeyin organik olduğu, büyüğün küçüğü sevdiği, küçüğün büyüğe saygı duyduğu o yılların yoksulluğu da cansız hayallere yansımış… Bir anlamda uygarlığı sorgulatan belgeler hani…

O yıllarda, bize göre yeni sayılan bu teknolojiye poz vermek de adettenmiş sanırım… Siyah beyaz fotoğrafların genellikle düğün dernek ya da haç uğurlaması gibi özel günlerde fotoğrafçı çağrılarak ya da fotoğrafçıya gidilerek “hatıra” niyetine çekildiğini de genç arkadaşlara buradan aktarayım…

1970’lerde renkli fotoğraf dönemi başlıyor ve fotoğraf makinesi de “her eve gerek alet” konumuna geliyor sanırım… Katrajı berbat ilk renkli fotoğraflar, otomobilli ve kaplıcadan deniz kum tatiline dönüşen günlere de tanıklık ediyor… “İspanyol paça vardı bir zamanlar” detirten bir fotoğraf da modanın günlük yaşama yaygın olarak girdiğini gösteriyor… Gösteri ve yürüyüşler de fotoğraflara yansıyor. 1980’lere geliniyor… Faşist darbenin savurduğu güzel insanların cansız hayallerine dokunuyorum.

Sonra Londra fotoğrafları başlıyor. Ankara’da üniversite kürsüsünden Londra’da kasap tezgahına transferin fotoğrafı benim için yeni bir milatın da belgesi. Londra’da 1 Mayıs çoşkusu, ‘Kenan Evren keep away’ günleri, Aksaray Düğün Salonu’nda işçi düğünü, bahçede mangal keyfi velakin omzumda fotoğraf makinesi haber peşinde koştururken… Londra fotoğraflarının göçmenlik tarihimiz açısından özel bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum.

2000’lerde baskı fotoğraflar azalıyor ve 2010’larda yok oluyor… Dijital dönem fotoğrafları çoğu kart baskı yerine yerine bilgisayarın sanal ortamlarında saklanıyor ya da ansızın çöküveren bilgisayarların kurbanı olarak saklanamıyor…

Londra fotoğrafları arasında şimdi aramızda olmayan sevgili dostlarım Ender Erturan ve Kağan Güner’inkileri görmek duygulandırdı… Her iki dostu da Ağustos’ta yitirmiştik…

Sevgili Ender’in Londra Hürriyet’in haber sorumlusu olarak kendi uçağı ile gittiği Manchester’dan dönerken uçağı 1996’nın 26 Ağustos’unda düşmüştü. Ender, henüz 27’sindeydi ve 8 aylık bir çocuk babasıydı… Londra Hürriyet’te çalışan bir arkadaşımızın kardeşi 20 yaşındaki Yunus Osmanağaoğlu da sevgili Ender’e son yolculuğunda eşlik etmişti… Ender’in uçakta bulunan kırık fotoğraf makinesinden son haber fotoları çıkmıştı…

Sevgili Kağan’ı da henüz 48’indeyken 2011’in 9 Ağustos’unda yitirmiştik… Uluslarası boyutta bir ressam olan Kağan, toplumsal çalışmalarıyla da tanınıyordu…

Ender ve Kağansız hep eksik olacağız… Onları kaybettiğimiz bu Ağustos ayında hasretle yâd ediyorum.

Fotoğraf demişken Londra’daki Aktüel Fotoğraf Yarışması’nı da size hatırlatmak istiyorum. Bu yıl ikincisi düzenlenecek olan Aktüel Fotoğraf Yarışması fotoğraflarınızı bekliyor… Yarışma’da bu yıl Ender Erturan adına da özel ödül verilmesi çok anlamlı ve sevindirici…

Aktüel Fotoğraf tarafından düzenlenen yarışmanın teması “insan ve sevgi” olmasına karşın serbest çalışmaların da kabul edilecek. Profesyonel ve amatör bütün fotoğrafcılara açık olacak yarışmaya Ekim ayının ilk günlerine kadar fotoğraf gönderilebilecek…

Aktuel Fotoğraf’ın sahibi ve yarışmanın organizatörü Hüseyin Demirci yarışmanın amacını “Profesyonel ve amatör tüm Fotoğraf sanatçılarının çalışmalarını desteklemek, son eserlerini bir arada sergilemek, sanat ortamımıza seviye ve canlılık kazandırmak ve buna bağlı olarak da fotoğraf sanatının yaygınlaşmasını sağlamak, gerektiğinde uluslararası platformlarda temsil edilecek nitelikte fotoğraf sergileri oluşturmak” diye açıklıyor.

6 Ekim Pazar günü “557 Green Lanes Haringey N8 0RL” adresindeki Aktuel Photography’de açılacak sergiyle birlikte yarışmanın ödülleri de dağıtılacak… Ayrıntılı bilgi “[email protected], 020 8342 9552 ya da 07853 008 590″den alınabilecek…

Sevgili dostlar fotoğraf yaşamın tanığı… “Geleceğe iyi fotoğraflar bırakalım” diyorum…

1084060cookie-checkFotoğraflara yolculuk
Önceki haber‘İsyancıların kimyasal silahı bulundu’
Sonraki haber“Esad’a diplomatik baskı sökmüyor”
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.