Orhan Veli’nin “Bedava” şiiri Londra’daki bizim toplumu da anlatıyor aslında…
Bedava yaşıyoruz, bedava
Hava bedava, bulut bedava
Dere tepe bedava
Yağmur çamur bedava
Otomobillerin dışı
Sinemaların kapısı
Camekanlar bedava
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava
Kelle fiyatına hürriyet
Esirlik bedava
Bedava yaşıyoruz, bedava
***
Faşist Kenan Evren’in 1988’de Londra’yı ziyaret ettiğinde ilk kez bütün dernekler “Defol” demek için biraraya gelmişti… Aradan çok yıllar geçti… Dernekler değişti, federasyonlar, konfederasyonlar kuruldu… Şimdi ilk kez yine aralarında çatı örgütleri de olan 25 dernek taşın altına elini sokmak, arı kovanına çomak sokmak için “Platform” adı altında toplandı…
“Gençlik geleceğimizdir, geleceğine sahip çık” sloganıyla kolları sıvayan Platform’un çatısında göçmen ve sığınmacılara yönelik çalışmalarıyla tanınan politik dernekler var.
Platform amaçlarını çok açık ve net açıkladı: Toplumu kemiren, gençleri bataklıklarına çeken çete, uyuşturucu tüccarları ve kumarhenelere karşı aktif çalışmalar yapmak, ortak gençlik projelerini hayata geçrmek…
Platform çalışmalarını iki temel ayak üzerinde kuruyor. İlki sivil toplum olarak çete, uyuşturucu tüccarları ve kumarhenelere karşı mücadele edecek güvenlik güçlerini harekete geçirmek, denetlemek, baskı yapmak, yönlendirmek… İkinci de bataklığı besleyen unsurları yok etmek için projeler üretmek… Giderek zorlaşan eğitim hakkı için merkezi ve yerel yönetime baskı uygulamak, gençlerin ilgisini daha yararlı çalışmalara çekmek…
Platform mağdur aileler olmak üzere bütün toplum üyelerini çalışmalara katmanın önemli olduğunun da farkında… Çeteleşme, uyuşturucu, kumar ve fuhuşun faturası kayıp gençlik ve genç ölümler… Bu faturayı ödemek zorunda bırakılanlar artık seyretmeyecek “yeter” diye karşı çıkacak…
***
Platform nüfusu 400 binlerde olduğu öngörülen toplumun Kuzey Londra’da yaşayan bir kısmına sesleniyor… Platform’u oluşturan derneklere soğuk bakanlar olabilir… Platform bileşenlerine karşı çıkabilirsiniz ama elini taşın altına sokan, kendisi dışındaki yaşamları düşünen ve yalnızca toplumsal çıkar için biraraya gelen bu çalışmanın desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.
İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu ve Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi bu örnek çalışmayı kendi çatısında da başlatabilir… Platform ile “ortak payda”da eşgüdümlü çalışmalar yapabilir… Eğer bir evi dezenfekte yapacaksanız heryeri dip bucak ilaçlamanız gerekir… Yoksa başarı şansınız olmaz…
Toplum olarak oldu bitti hep kendi yazgımızla başbaşa bırakıldık… Geldiğimiz topraklardaki yöneticiler bizi hep “döviz” olarak gördü ve öyle de davrandı. Makus talihimizi değiştirmek bizim elimizde… Haybeye yaşamayalım haybeye…