İngiltere’de trafikte cep telefonu kullanan sürücüler 1 Mart’tan itibaren ağır cezalarla karşı karşıya artık. Kritik kavşaklarda görev yapan polis ekipleri ve kameralar anında ceza yazacak. Yeni uygulamaya göre; telefon kullanırken yakalanan sürücü, 6 ceza puanı ile 200 sterlin para cezası öreyecek. En az iki yıllık ehliyet sahibi olanların bu suçu işlemesi halinde ehliyetlerine el konulması ve sil baştan sınava girmeleri de söz konusu olabilecek.
Trafikteki yasaklar uzun tecrübeler sonrasında uygulamaya konuluyor. Londra’da son bir yılda, cep telefonuyla konuşurken araç kullanan sürücülerin karıştığı trafik kazaları toplamda 9 bin 560’a ulaşmış…
Ben bir de arabasındaki kül tablasını sokağa döken ve engelli yerine park eden magandalara benzer cezaların getirilmesini istiyorum. Hele engelli olmadığı halde engelli kartını kullananlara ne desem eksik kalır.
Bu maganda oranının bizim toplumda daha çok olduğunu düşünüyorum, “Hayır” diyen varsa tartışmak isterim…
İNGİLTERE BASININDA REFERANDUM
Geçen akşam Şili’deki referandumu anlatan No filmini büyük bir keyifle izledim. Şilili diktatör Pinoşet’e dur diyen referandumun öyküsü Türkiye’de yaşananlara çok benziyor. “Hani uyarınıza gelirse http://www.hdfilmizlebe.net/no-turkce-dublaj-izle.html/2 adresinden siz de izleyin” derim…
İngiltere basını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kafasındaki islam devletini kurmaya çalıştığını ve referandumun da önemli bir hamle olduğunu yazdı. İngiltere’nin ciddi gazetelerden Financial Times’ın Türkiye muhabiri Mehul Srivastava da “Erdoğan devrimini tamamlıyor” başlığıyla bir analiz yayımladı.
Öte yandan Birleşik Krallık’ta Türkiyeli seçmenin referendum için ne zaman ve nerede oy kullanacağı belli değil ama sandığa gitmek tarihsel bir sorumluluk artık. Referandum’da “Evet” çıkarsa Türkiye demokratik ülkeler liginde küme düşecek. Biz de 12 Eylül Anayasası’ndan daha kötü bir Anayasa’ya karşı mücadeleyi daha alt seviyede sürdürmek zorunda kalacağız, “Hayır” çıkarsa da 12 Eylül Anayasası’nı demokratikleştirerek bir üst lige çıkmak için çaba göstereceğiz. Yani demokrasi mücadelesinde çay molası yok!
Geçenlerde bir AKP’liye “Ya devran değişir de Kılıçdaroğlu başkan olursa, sonucu içine sindirecek misin” diye sordum… O da, “O zaman başkanlık sistemini değiştirmek için yeni bir referandum yaparız” dedi. “Eğer Kılıçdaroğlu başkan olabilecek seçmen kitlesine ulaşmışsa, referanduma izin vereceğini mi sanıyorsun? Hem referandum dediğin bir kuşakta bir kez olur” dedim… Dudağını buruşturdu.
Hayır için herkes elinden geleni ardına koymamalı… Safları sıklaştırma zamanı…
KANSERE DE “HAYIR” GECESİ
Britanya Alevi Federasyonu (BAF) kansere karşı “293 Fore St N9 0PD” adresindeki Kervan Düğün Salano’nda bir konser düzenliyor. Sahneye çıkacak müzisyenler Ali Sizer, Mustafa Kılçık, Derya Ali Babaoğlu, Engin Sağlam ve Hasret Tunç olarak açıklandı.
BAF’ın geceye daveti şöyle:
“Britanya da son otuz yıldır çok sayıda canımızı kansere kurban verdik. Her türlü kanser virüsü ve benzeri hastalıklara karşı mücadele etmek ve bu hastalıklarla başa çıkmaya çalışan canlarımızın yalnız olmadığını söylemek için Federasyonumuz ve Kemik Kanseri Araştırma Vakfı (Bone Cancer Research Trust-BCRT) ile birlikte bir dayanışma etkinliği düzenliyoruz. BCRT yetkilileri etkinlikte kanser hakkında bilgi verecek. Etkinliğe çok sayıda sanatçımız destek veriyor. Giriş ücretsiz olacak ve Kervan Banquiting Suite sahipleri bu etkinlik için salon ücreti almıyorlar. Etkinlikte yapılacak hertürlü bağış BCRT’e verilecektir. Kanser hastalıkları hakkında bilgilendirme ve duyarlılık oluşturma etkinliğine tüm canlar davetlidir.”
Kanser insanlığın bir numaralı düşmanı oldu… Kansere de “Hayır” demek için safları sıklaştıralım diyorum. Biz en iyisi safları hiç gevşetmeden sıkı sıkı yaşayalım… Ne dersiniz?