Nizam Sucu – Kutuplaştırma, ötekileştirme, düşmanlaştırma Erdoğan liderliğinde iktidarın ayakta kalabilmek için topluma ve muhaliflerine dayattığı karanlık politikaların önemli bir bölümünü oluşturuyor. Bundan en çok rahatsız olan, sık sık dile getirerek şikâyet edenlerin başını çekende gayet doğal olaraktan Kılıçdaroğlu, CHP’nin, İYİ partinin kurmayları ve yazarları oluyor.
Şikâyet ediyorlar, Kılıçdaroğlu başta olmak üzere konuşuyor, yazıyor ve sergilemeye çalışıyorlar, güzelde, bir bakıyoruz AKP/MHP ile birlikte tereddütsüz aynı metnin altına imzayı atıveriyorlar.
Nedir onları bir araya getiren? Hatırlayalım, Kazakistan’daki halk ayaklanmasına karşı Hükümetin yanındayız, Nazarbayev i ve onun yetiştirmesi Cumhurbaşkan Tokayev i destekliyoruz denilen ortak bildiri.
Yahu, Nazarbayev ve Tokayev’in Erdoğan’dan farkı ne? Halk neden sokaklara döküldü? Adı geçen liderlerce bu maden ve petrol zengini ülkede halka dayatılan yaşam koşulları, anti demokratik baskı düzeni bu isyana neden olmuş değil mi? Bu metnin altına imza atanlar, Erdoğan’ın hayal ettiği, karanlığın hüküm süreceği bir Türkiye’nin bir adım ilerisi olan Kazakistan’daki sömürü düzeninde yaşamakta olanların isyanını sosyal medyada izlemediler mi? Orada da pırıl pırıl gençlerin, akademisyenlerin ve yetenekli bireylerin binlercesi çok sevdikleri ülkeyi terk edip uzak diyarlarda daha iyi bir yaşama kanat açmak zorunda kalmadılar mı? Protesto hakkını kullanmak için sokağa çıkan halka sorgusuz sualsiz ateş açılmasını emreden Tokayev değil mi? Rusya başta dış askeri güçleri protestoları bastırmak için davet etmedi mi?
Nerde kaldı sizin samimiyetiniz? Hani siz hukuktan, adaletten yanaydınız? Milyonlar peşinizde AKP yasa tanımayan düzenine karşı ‘Hak, hukuk, adalet’ için yürüdü. Mersin’de yüzbinler yolsuzluk, yağma ve sömürüye karşı meydanı doldurdu. Yarın yine sizleri dinlemeye meydanlara gelecek, yürüyecek aç ve yoksul insanları düşünün. Katılanların başına Ankara otogarında, Suruç’ta ve İstanbul’da olanlar gelirse (ki bu katliamların sorumlusu devleti ele geçirmiş olan ve hiçbir tedbir almayan iktidardır) onlara neyi anlatacaksınız? Ankara Çubuk’ta AKP’li Savunma bakanının önünde linç edilmekten zor kurtulan Kılıçdaroğlu değil miydi?
Kılıçdaroğlu ‘bizde sütten çıkmış ak kaşık değiliz’ dedi, doğrudur, ‘hatalarımızla yüzleşeceğiz, mağdur ettiklerimizle helalleşeceğiz’ dedi bunlarda doğrudur. Peki, yukardaki metne attıkları imzayla nasıl, ne zaman yüzleşecekler? Düşünsünler.
Tarih ders alınmazsa tekerrür eder. Ders alıp, ‘ileri demokratik bir düzen’ yolunda, samimi, ilkeli ve kapsamlı bir özeleştiri yapabilip, en geniş kitlelerin gönlünü kazanıp, birlikte hareket edip, kolay kolay gitmeye niyeti olmayan Erdoğan’a karşı güçlü bir alternatif olabilirler mi? Biz karşı kutubuz ve AKP’nin çekiminde değiliz, bu yolda ilerleyeceğiz diyorlarsa, bence CHP’nin ve ittifak ortaklarının önündeki en önemli sınavlardan biri bu dur.
