Yeni yerleri görmek, yeni insanlarla tanışmak ve Londra’nın hızlı sosyal ve kültürel yaşantısı içinde olmak büyük bir avantaj benim için.
Tabii ki bunca yoğunluk ve koşuşturma içinde olan metropolitan bir şehrin güzelliklerini sindirerek tecrübe etmek kaçınılmaz. Hele de benim gibi Türk Mutfağına düşkün biri olarak, Türk lokanta ve restaurantlarını da ziyaret etmeden geçemeyeceğimi belirtmekde yarar görüyorum.
Bu ziyaret ettiğim Türk restaurantlarından biri “Lavaş Restaurant” ve Londra’nın Cheshunt Bölgesinde bulunuyor. Yakın arkadaşlarımdan birinin çok iyi bir aile dostunun mekanı burası. Yemekleri, servis ve güleryüzlülükleri harika diyebilirim. Abim ve bu bahsettiğim yakın arkadaşımla gittiğimizde restaurant sahibinin bize gösterdiği ilgi ve alakayı hiç unutamam. Hele de yemekleri çok iyiydi. O gün doğru dürüst kahvaltı yapmayan ben o ortamdaki ambiansında getirdiği iştahla tüm yemeklerin tadına bakmaktan kaçınmadım desem yalan olmaz.
Eğer gidip de bu güzelim ortamı yaşamak isterseniz buyrun derim bu linkten bakarak yerini ve yemeklerini öğrenebilirsiniz.
Londra’da yaşamakta olan birçok Türk vatandaşının ünlü Haringey bölgesini bildiğini tahmin ediyorum. Türkler tarafından “Londra’nın Taksim Caddesi” diye adlandırılan bu güzel yerleşim yerinde çokça Türk işyerlerine rastlamak mümkün. Bu “Taksimlileştirme” olayı aslında hiçde küçümsenecek birşey değil, eğer “Taksim Cafe-Bistro-Restaurant’i” ziyaret ederseniz ne demek istediğimi anlayacağınızı umuyorum. Geleneksel Malatya ve Öteki Ev Yapımı Türk Yemeklerinin taze ve anında yapıldığı gayet sıcak ve güzel bir ortam. İçli köftesini büyük kulplu cam bardaktaki Türk Çayını ve Taze Malatya Usulü yemeklerini denemenizi tavsiye ediyorum.
Taksim Restaurant’a ulaşmak için buradaki websitesinden bakabilirsiniz. Haringey’i bilenlerin çabucak bulabileceği bir mekan olmasına rağmen ben genede bilgilerini vermek istiyorum.
http://www.zomato.com/london/taksim-harringay/maps
İş ve alışveriş amaçlı gitmiş olduğum sırada açıktığımı hissederek acilen bir Türk restaurant arayışı içinde olan ben, Green Lanes üzerinde geçen gün ilk defa “Hala Restaurant’a” gittim. Gene ünlü Haringey’de bulunan Türk Restaurantlarından biri olan bu güzel aile restaurantında yemek yeme şansını elde etmenin mutluluğunu yaşadım. Orada da bizim “Katmer” diye adlandırdığımız bazı yörelerde de “Gözleme yada Bazlama” diye geçen peynirli, patatesli, ıspanaklı ve daha birçok farklı çeşidini yiyebileceğiniz hamur işi grubundan bizim geleneksel yiyeceklerimizden birini yedim. Benim tattıklarım peynirli ve ıspanaklıydı ve oldukça lezzetli, hafif ve ev yemekleri tadında yapılmıştı.
Oldukça beğendim. Eğer denemek isterseniz sizde websitesi adresinden bu güzel restaurantı ziyaret edebilirsiniz.
Bu restaurantı beğenmemin sebeplerinden biri en çok da şu olay sonrasında oldu: Çalışanlarından birinin benim o anda peşin paramın olmaması ve kredi kartı kullanma isteğim üzerine bana £5 ve üstü alışverişlerde kredi kartının geçtiği ve onun dışında peşin para tercih ettiklerini söylemesi oldu. Ben para çekip geleyim isteğinde bulununca “Başka zamana geçerken de bırakabilirsiniz” deyince ben orada oturup daha çok yiyecek ve içecek siparişinde bulundum. Belki daha fazla harcamama sebep oldu bu davranış ama inanın takdir ettim. Gerçek müşteri servisi diye ben buna derim!
Gene Green Lanes üzerinde harika Bar, Restaurant ve Cafe üçlüsünün birarada bulunduğu güzel atmosferiyle, dekorasyonu ve bahçesinde verdiği nargile hizmeti ayrıcalığıyla “Mezzo Resturant’ta” ve sıcak ortamında bulunmaktan, verdikleri şahane hizmetle aile ortamı yaşattırdıklarından bahsetmek istiyorum.
Türk ve yabancı müşterileriyle nezih ve çağdaş bir görünüşün yanısıra bende “Şark Köşesi” hissi uyandıran bir ortam yaratmış olmalarıyla birlikte Malatya’nın o güzelim misafirperverliğini de görebildiğimi söyleyebilirim.
Bu harika ortamı daha önce yaşamamış olan ve yaşamak isteyenler için “Mezzo Resturant’ın” adresine bu aşağıda web linkinden ulaşmanız mümkün.
http://www.mezzobar.co.uk/ındex.html
Başka bir restaurant dan daha bahsedeceğim Kuzey Batı (NW)’da Hendon/Barnet Bölgesinde bulunan “İskele Restaurant”. Kebap çeşitleri ve özellikle lahmacunuyla gösterdikleri güleryüzlü servisleriyle ziyaret edilebilinecek türden bir mekan.
Her uğradığımda taze demlenmiş Türk çayını o güzelim ince belli cam (küçük olmasına ve iki yudumda bitmesine rağmen) bardaklarda anında getirip hal-hatır sormalarıyla kendinizi bir anda Türkiye’nin en misafirperver köşelerinden birinde buluyorsunuz.
Daha fazla bilgi için bu websitesine tıklayarak “İskele Restaurant’i” bulabilirsiniz.
http://www.allinlondon.co.uk/restaurants/restaurant-9837.php
Evet başka uğradığım ve beğendiğim restaurantlardan biride gene Kuzey Batı (NW)’da Golders Green’de bulunmakta. Adı eski Türk Antique çağlarından gelme: “Likya Ocakbaşı”. Oldukça güzel dekore edilmiş dışarı ve içeride yemek yeme özgürlüğünü müşterilerine sunan mükemmel derecede diyebileceğim şekilde balık yemekleri yapan bu Türk Restaurantını mutlaka ziyaret etmelisiniz derim. Kocaman porsiyonlarıyla ve müthiş salatasıyla geri çeviremeyeceğiniz bir öneri olduğunu söylemekte yarar görüyorum.
Daha fazla bilgi için, güzel yemeklerini test edip kendiniz yaşamanız için web adresi:
Ve son olarak ünlü Sofra Restaurant’ı ve gene ünlü olan sahibi Hüseyin Özer Bey’i burada yazımda belirtmeden geçemeyeceğim. Kendine özgü menüsü, içecekleri ve bulunduğu mekanlarla kendini bir kez daha ispatlamış olan bu olağandışı mekanı ziyaret etmediyseniz mutlaka gitmenizi tavsiye ediyorum.
Hüseyin Bey’in kendi yarattığı menüsüyle ve hem Türk, hem İngiliz hem de öteki tüm uluslararası hatta Türkiye’den özellikle gelen müşterilerini ağırladığı değişik şubelerinin de bulunduğu bu Restaurant Zincirinin görülmesi ve yemeklerinin denenmesi taraftarıyım.
Hüseyin Özer Bey’le tanışmak, sıcak restaurant ortamında sohbet etmek, farklı ve çağdaş yaklaşımlarla sunulmuş yiyeceklerini özellikle de “Diet Baklavaş’ini” denemeniz için sizlere ınternet adresini vermek istiyorum.
http://www.sofra.co.uk/ındex.html
Bizim Türk ve Kürt vatandaşlarımızın deyişiyle “Afiyet yada Helal-u Hoş Olsun”, Fransızca’da ki söylenimiyle “Bon Appetite” ve İngilizce’deki anlamıyla da “Enjoy Your Meal” diyerek yazımı burada tamamlamak istiyorum. Misafirperver ve sıcak ortamlarında Güzelim Türk Kültürümüzle harmanlanmış yiyeceklerimizi güleryüzlü hizmetleriyle denemeniz umuduyla Hoşça Kalın, Sağlıcakla Kalın!
