Siyasi detoks

Görev verilmesinin ertesi günü anlaşan Muhafazakarlar ile Liberal Demokratlar, ülkelerini yeni Dünya sistemi içine taşıyabilecek koşulları oluşturuverdiler, yarım günlük görüşme sonunda. Bizde koalisyon olsa, masaaltından sürecek dahili ve harici pazarlıklar nedeniyle, liderler toplumun önüne kolay kolay hükümet olarak çıkamazlardı bir iki haftadan önce.

Akil devletler gençleşirken, bizim gibi duygusal toplumlarda, en ilerici ve en dinamik olması gereken partinin mensupları, demode duygusallıklar gösterip, salya sümük, çadırlar kurup, ruhu tetikleyici bir detoks fırsatına karşı duruyorlar, ahde vefa adına… Onurlu dik duruşa tamam, ahde vefaya da tamam, ama günümüz dünyası dik dururken aynı zamanda koşabilecek gençler gerektiriyor.

Bu oryantalistlikleri aşmamız lazım. Bu topraklar kapitülasyonlardan öncesinden beri ne kaybettiyse, şark duygusallığından kaybetmiştir. Bunun içine Batı hayranlığını, Akdeniz hararetini, genetik kulluk sendromlarını katıp harmanlarsanız, hala niçin aynı yerlerde saydığımızı ve bir gıdım daha dinamik olanların meydanları nasıl ele geçirdiklerini de görebilirsiniz.

CHP’nin önüne tarihi bir evrim gelmiştir altın tepside. Ancak devrim güdüsünün yosun tutmuş olmasından dolayı kimse öne atılamayacak ve ama tayin yoluyla gelen bir liderden ülkeyi doğru rotaya sokması, bir alternatif güç yaratması beklenecektir. Liderlik memur zihniyetini değil, girişimciliği gerektirir. Ancak bizim gibi tatlısu demokrasilerinde siyasetin yazılı olmayan baş kuralı haline getirilen liderlik sultası, dokularımıza o kadar işlemiştir ki, ülke kuran koskoca bir parti alternatif bir lider çıkaramayacak aciz bir görünüm vererek, tarihi sorumluluk taşıyan bu fırsatı yemeye başlamıştır bile.

“ Erken öten horozu keserler” mantığı ile alaşağı edilme korkusu yaşayıp, statükocuların ekinleri biçmesini bekleyenden de zaten lider olmaz. Oysa devrim, evrimin tamamlandığı ve ortamın oluştuğu böyle zamanlarda olumlu sonuç verir. Bu son virajı da kaçırırsanız güç olmanız güçtür artık.

Ülkenin bahtı kara maderini kurtarmaya soyunacak adamların, yukarıdan talimat bekleme halleri, montaj kadrolar oluşturma, uzaktan kontrollü yönetilme, kurgu bir muhalefet partisinin oluşturulması gibi suni ve daha da geriye götürücü sonuçlar yaratacaktır ki, işte bu, o montajcıların ekmeğine sürülecek tereyağ olacaktır.

Bu durumu, gitme uğruna da olsa, doğru okuyabilen ama ne serden ne yardan geçmeye hazır görünmeyen Baykal kadar akılcı bir lider çıkaramayacak bir aczin içinde midir koskoca parti? Ülkenin en köklü kurumunun bir B planı yok mudur? “ Değişim “ evriminin, akil adamlar kadar, sivri adamlara da ihtiyacı vardır.

Sav, Öymen, Selvi gibi akil adamlar geride bir nevi ihtiyarlar heyeti gibi durmalı, sadece sorulunca cevap vermeli, Güldal Mumcu, Süheyl Batum, İlhan Kesici, Muharrem İnce ve Kemal Kılıçdaroğlu gibi dinamik, çağı güncel okuyabilecek, dünyanın dönüş temposunu yakalayabilecek bir kadro sahaya sürülerek liderliğe soyunmalıdır Cumhuriyet Halk Partisi.

Cumhuriyetin anlamının deforme edildiği ve Halk’ın iyice ezilmeye başlandığı bu dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’ne bu gerekir.

Aklanmış Baykal’ın, halk tarafından seçilecek ilk Cumhurbaşkanı olması, ancak bu durumda mümkündür.

748310cookie-checkSiyasi detoks

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.