Taş ağrısı
‘gül’ dediler,
‘hep gülelim’ dedik.
Hep beraber gülüp,
yalnız başımıza ağladık.
Mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır,
acılar saklandıkça azalırdı.
Sustuk…
İçindeki karmaşayı pazar tezgahında savuranlara …
Emeği toz bulutuna çeviren küstahlara…
Sözde aşkla, romantizmi kirletenlere… sustuk.
Biz hep sevgisi öfkesinden büyük insanlara konuştuk.
Gerisini tezgahtaki armut kasasında bıraktık.
Kasaya yapışıp kalanlara da meraklanıp bakmadık.
İnsan ne tuhaf varlık…
Aynaya baktıkça ayna…
Taşa baktıkça taş…
Sevgiye baktıkça bahar bahar…
belki gidenlere ağladık ama,
biz aslında gidenlere hep taşlaştık.
Sözümüz taşa geçmedi.
Taş sözümüze geçti.
Artık şiirle bir başınaydık.
Bizi birazcık da olsa tutan birşey varsa,
olsa olsa
O taştı.
Şimdi alsınlar beton duvarlarını,
başka yerlere stabillesinler.
Biz artık başka yere taşındık…
____________________
[email protected]