İNGİLTERE… “Tabelacı” Zeki Demir’in ardından

Sanırım 1990’ların başıyda bir yaz günüydü. Clissold Park’ta çimenlere uzanmış canlı müzik yapan genç müzisyenleri dinliyordum. Sonra ezgiler tanıdık gelmeye başladı. “Bu parça Orhan Gencebay’dan değil mi yahu” derken Müslim Gürses parçaları çalınmaya başladı… Hiçbirisi bizim toplum üyesine benzemeyen gençler sahneyi başka bir gruba bırakırken tanışmaya gittim. “Hayırlı İşler” grubunun kurucusu ve 10’a yakın üyesinin tek Türkiyeli üyesi gitarist Zeki Demir’i ilk kez orada görmüştüm.

Zeki orta boylu, sarışın, hiperaktif, sıcakkanlı ve adı gibi zeki birisiydi. O gün Hayırlı İşler’i Türkiye’deki Londra temsilcisi olduğum “Nokta” dergisine haber de yaptım. Zeki grubuna isim seçimini “İngilizce’de ‘Hayırlı İşler’ yok. Oysa memlekette insanlar bu güzel sözle birbirleriyle kaynaşır, kendilerini iyi hisseder” diye anlatmıştı.

Ne yazık ki Zeki’yi 26 Kasım’da (2020) Londra’da tedavi gördüğü hastanede yitirdiğimizi öğrendim. Çok üzgünüm. Zeki 16 ay önce bir pub’ta tartıştığı arkadaşının itmesiyle yere düşmüş ve başını taşa çarpması sonucu oluşan travma nedeniyle son gününe kadar hastanedeydi.

İzmir’de doğan ve 12 Eylül mağduru olarak 1980’lerin sonunda Londra’da yaşam kuran Zeki, uzun süre Türkiye’ye gidememişti. Son yıllarında Londra dışında yaşamını sürdüren Zeki’nin iki oğlu bulunuyor.

Zeki Demir

Zeki’nin on parmağında on marifet vardı. İyi bir müzisyen olduğu kadar usta bir marangoz, grafiker ve tabelacıydı. Londra’da toplumun yoğun yaşadığı Hackney, Haringey ve Islington’da pek çok esnafın 1990-2005 arasındaki tabelalarını yapan Camel Sign’ın sahibiydi. Kardeşi Erdi Demir uzun yıllar Fenerbahçe’de top koşturmuştu. Küçük yaşta Erdi’yle birlikte başladıkları futbol serüvenini sürdürmek yerine, işçi sınıfının çıkarları için mücadele etmeyi yeğlediğini ve hiç de pişman olmadığını söylemişti.

Londra’da sektöründe ilk olmasa da piyasadaki pek çok tabelacının ustası olan Zeki, kullandığı çocuk renkleri ve farklı karakterlerdeki harfleri aynı tabelada yer vererek İngiliz meslektaşlarından ayrı bir tarz yaratmıştı. Günümüzde toplum işletmesi kafelerdeki ışıklı mönü listelerini ilk kez Zeki’nin yaygınlaştırdığını söyleyebiliriz. Tabelaların toplum üyesi müşterilerin kendi zevk ve kültürlerini yansıttığını belirten Zeki, bir muhabbetinde “Sokakların estetiğinin bozulmasına dolaylı da olsa katkım olduğu için çok üzgünüm. İngiliz müşterinin tabelalardaki sanat kaygısı bizim toplumda yok” demişti.

Zeki’yle 1994’te toplumdaki ilk sanatsal oluşumlardan Rainbow Art Center’de birlikte çalışmıştık. Sanırım 2003’te Hürriyet Londra ile yolları ayırmış iş arıyordum. Zeki, “Sende grafikerlik de var, gel bize tabela tasarımı yap” deyince işe koyulmuştum. Camel Sign, Hackney Polis Karakolu’nun arkasındaki (Eski GİK DER’in hizasında) çoğu küçük esnafın bulunduğu üretim bölgesindeydi. İşyerinin kapısında üzerinde “Baba’ya selam çakmadan geçme” yazısının olduğu Müslüm Gürses’in posteri asılıydı.

Zeki işyerine saat 12’de geliyor ve 14’e kadar yapılacak işlerin planını çıkarıyor, sonrasında da viskisini açıyordu. “Memlekete gidemiyorum, tatil nedir bilmiyorum! Bırak bu kadarlık bir lüksüm olsun” düşüncesindeydi. Bir gün sarhoşken “Yahu hocam sen gazeteciyken geldin benim yanımda tabelacı oldun. Bu seni rahatsız etmiyor mu?” diye sormuştu. “Niye rahatsız etsin ki? En azından sen yazdıklarıma karışmıyorsun. Üstelik sen bir emekçisin. Ben de emekçinin emekçisiyim. Bu hoşuma da gidiyor” demiştim…

Sevgili dostum Zeki erken ayrıldın aramızdan. “Daha iyi bir dünya” sevdandan dolayı rüzgar seni zorla Londra’ya sürükledi. Sen de alacaklı gidiyorsun Türkiye’deki haramilerden. Bundan böyle hesabın bizde dostum. Günü geldiğinde de soracağız. İngilizce’de olmayan bir sözle veda ediyorum: Uğurlar olsun kardeşim. Uğurlar olsun!

2473570cookie-checkİNGİLTERE… “Tabelacı” Zeki Demir’in ardından
Önceki haberKaş Marina’da otel yapmak için imar değişikliği talebi
Sonraki haberTürkiye’nin kuraklık haritası giderek kararıyor
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.