Onlara moral , ve başarılı yetişkinler olmaları için ne yapmalarının iyi olacağı öğretilir.
Toplumun öğrettiği bir şey, başarı için daima çabalamalarıdır.
Evet, en iyisini yapmamız ve sıkı çalışmaya daima gayret etmemiz çok önemlidir.
Bununla beraber, başarıdan öğrenmek yerine, başarısızlıktan öğrenmek bile muhtemelen daha önemli ve eşit derecede faydalıdır.
Başarısızlıktan öğrenme, birisine, sonuna kadar öğrenme, diğer seçenekleri keşfetme şansı verir ve ilerleme için bir hizlandırıcıdır.
İnsanlar başarısız olduğu zaman, üstelemek ve mümkün olduğu kadar sıkı çalışmak için onlara canlılık verir.
Birçok durumda, başarısızlık, birisinin perspektifinin değişmesine ve bu yüzden hareketlerini değiştirmeye neden olur.
İlk yılımda dans takımı için deneme yaptığım zamanı, canlı biçimde hatırlarım.
Denemelerin içine hoş, burnu havada yürüyor olduğumu kabul ederim.
Her yarışmada birinciliği kazanan ve hatta durumda birinciliği kazanmış olan benim orta okul dans takımından tam emekli olmuştum.
Ben gerçekten iyi bir dansçıydım, ve benim tüm dans etme mesleğim içinde sololar ödüllendirildi.
Denemelerin haftası, rutini öğrendim ve bir hafta sonra denedim.
Aşırı derecede benim hayal kırıklığıma göre, takımı yapmadım, fakat bir alternatif olarak sürdürdüm.
O zaman, ben dans koçumla çok hayal kırıklığına uğratıldım.
O kararı niçin aldığını anlayamadım.
Onun kararı basitçe haksız ve adaletsiz olduğunu düşünerek, takımdan, hemen ayrıldım.
Şimdi, geriye doğru baktım, takıma konuluyor olma yerine, bir alternatifin olmasının, daha iyi olduğunu anladım.
Yıl boyunca, mümkün olduğu kadar sıkı çalıştım.
Takımın dışında fazladan dans sınıfları aldım, evde sürekli olarak uygulama yaptım ve nasıl yorulduğuma aldırış etmeden uygulamada %100 verdim.
Bu yüzden, bir dansçı olarak ilerledim ve bana, bütün bir perspektif verildi.
Hareketlerin içinde gitmek yerine, bedenimin her kası ile nasıl dans edileceğini öğrendim.
Diğer çok tecrübeli dansçılar, iyi olabilir, fakat benim yaptığımın yarısı kadar çalışmadılar.
Eğer takıma konulsaydım, aynı kibirli yeteneği sürdürecek ve durgunlaşacaktım , ve eninde sonunda, başarısızlık yoluyla tahammül canlılığım verildiği zaman, hemen hemen benim yaptığım kadar ilerlemeyecektim.
Denemelerde başarısız olma, başarıyı asla vermeyebilir olan , şaşırtıcı fırsatı bana verdi.
Bazen, birşeyde başarısız olma, bir kişiyi, yeni seçenekler keşfetmesi için iten tek bir şey olabilir.
It can make someone leave their comfort zone, and do something they thought they never would.
O, birisine, onların rahat bölgesini terkettirebilir, ve onların yapamayacağını düşündükleri şeyi yaptırır.
Onların hayatında bir kişinin alabileceği ana kararlardan biri, hangi alana gidileceğidir.
Bazı insanlar, şanslıdır, ve daima ne yapacaklarını bilir.
Üzüntülü bir şekilde, diğerleri hemen hemen tüm yaşamlarında kaderlerini anlamak için çabalamakla mücadele eder.
Örneğin, bir öğretmenlik işi arayan bir öğretmenlik derecesi olan yakında mezun olmuş bir kolej mezunu var diyelim.
Onlar daima bir öğretmen olmak isterler, fakat açık bir iş bulmayabilirler.
Kişi, diğer alanlara başvurması için zorlanır ve sonunda, bilgisayarlar ile bir işyerinde çalışmaya kabul etti.
Yeteri kadar ilginçtir ki, o kişi, onların hiç hayal edemeyeceğinden daha fazla, onların işini sevdi ve eğitimde açılışlar geldikten sonra bile işini sürdürdü.
Onlar, öğretmenliği sevse bile, bir işte başarısız olma, bilgisayarlar yönünde kişiyi yönlendiren sadece birşey olabildi.
Başarısızlık, onlara, diğer seçenekleri deneyebilir olmalarının hediyesini verdi.
Eğer onlar, bir öğretmen olarak bir iş bulmada başarı göstermiş olsalardı, onlar asla, bilgisayarlarda onların doğru tutkusunu bulmamış olacaklardı.
Başarısızlık, ilerleme için birisine ilham verir.
Benim Analiz 1 sınıfında, aldığım ilk testte başarısız oldum.
Ben, %22 aldım.
Hayatımda aldığım en düşük skoru aldım.
Başarısız bir skor elde etme, ne bilmediğimi bulma ve onu giderme işine soktu.
Testi tekrar aldıktan sonra, %72 aldım, bir hafta içinde skorumu %50 yükselttim.
Eğer, ilk denemede %90 alsaydım, neyi yanlış yaptığımı ve ne bilmediğimi ortaya çıkarmak için bana fırsat vermemiş olacaktı.
Mücadele ettiğim sorular, bilinmez gitmiş olacaktı ve mümkün olduğu kadar çok öğrenme fırsatını kendime vermemiş olacaktım.
Testten başarısız olduğum zaman, beni daha çok öğrenmeye itti ve ilerlemeyi sürdürmemi sağladı.
Birşeyden başarısız olma, bazen, kişinin onları geliştirmesi için tek motivasyon olabilir.
Bize, daima başarı için çabalamak öğretildi.
Başarma iyi bir şeydir ve insanlara, bir şeyi fethetmenin tatminini verir, fakat o, arasıra başarısız olmaya göre eşit bir biçimde önemlidir.
Genellikle, başarısızlığın, başarmaktan daha fazla, ne kadar çok önemli olduğu ve onun bir kişinin yaşamını nasıl şekillendirebileceği ve aksi takdirde, hiç elde edilmeyecek olan, onlara nasıl fırsatlar verebileceği toplumun dikkatine getirilmez.
Başarısız olma, bir kişiye, başarının asla yapamayabileceği birçok şey öğretir.
Ben size, dışarı çıkın ve başarısız olmaya çabalamanızı önermiyorum, fakat siz başarısız olduktan sonra, farklı bir yönden durum hakkında düşünün.
Ona, farklı bir açıdan bakın ve onu bir başarısızlık olarak görmek yerine, onu, verilen tahammül hediyesi olan bir fırsat, diğer seçenekleri keşfetmenin şansı ve gelişme için hızlandırıcı olarak görün.
*İngilizce Öğretmeni Y.Müh. Naim Uygun tarafından İngilizce’den çevrilmiştir.
http://users.nofeehost.com/uygunenglish
