Benim de hayalim bu işte…

Düşündüm ki; memleketin Sivil toplum kuruluş temsilcileri, iş adamları, kanaat önderleri, eğitimcileri, kısacası; “bu memlekete nasıl bir katkım olur” diye dert yananlar bir araya gelmişler: “ilimizi nasıl düze çıkarabiliriz?” diye düşünüyorlar. Bir araya gelmişler ve beyin fırtınası yapıyorlar. Düşündükçe ve konuştukça ortaya, çok güzel sosyal, kültürel, ekonomik ve hatta siyasi projeler ortaya çıkıyor.
Hayal bu işte…
Ama derler ya, hayaller rüya olur. Galiba benimki de öyle oldu. Geçen günkü rüyamı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Çeşitli meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, medya ve fikir camiası, akademisyen, iş dünyasından saygın ve etkin isimlerin bir araya gelmesi ilimizde sıra dışı bir olay oldu. Ortaya çıkan platformda yönetimi oluşturan 50 isimden 40’ı üniversite mezunu. Lise mezunu olanlar arasında başarılı iş adamları, esnaf odaları temsilcileri yer alıyor. Aralarında idealist medya mensupları da bulunuyor.

Siyaseti meslek edinen ve siyasetten geçinen çevreler, bazı sivil toplum kuruluşlarının yıllardır değişmeyen yöneticileri, koltukları vatandaşa hizmet için değil, kendisine hizmet için kullananlar, ilk günden bu yeni yapılanmadan hoşlanmadılar. Ne olduğunu anlamaya ve hatta burun kıvırmaya başladılar.

Topluma hizmeti lafla değil, proje üreterek ve uygulayarak memlekette yatırımlar yapmaya başlayan bu insanlar, her geçen gün toplumun takdirini kazanmaya başlamıştı. Dışarıdaki iş adamlarıyla ortaklıklar kurarak onları ilimizde yatırıma ikna etmeye başladılar. Siirt’i tanıtmak için dışardan akademisyenler getirdiler, kendi aralarından seçtikleri temsilcilerle bir çok ili ziyaret ettiler ve tanıtım yaptılar. İlimizi diğer illere, diğer illeri de Siirt’e açtılar. Siirt’te, alışılmadık yoğun bir insan trafiği yaşanıyordu.

Bu çalışmalar sürdükçe toplumun idealist insanları ve gönüllüleri de bu çalışmalara katkı yapmaya başladı.
Meslek örgütleri, STK, muhtarlar, kanaat önderleri vs. toplum kesimleriyle sağlam ilişkiler kuruldu. Bayramdan bayrama etrafında 3-5 kişiyle halkın arasına girmeyi hizmet zannedenler ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ancak anlamakta da zorlanıyordu.
Topluma bir heyecan ve çalışma azmi gelmişti. İlimizin kalkınacağına inanmaya başlamıştı insanlar.
Bazı kesimler bu defa da: “Ayaklar baş oldu, başlar ayak. Memleketin büyükleri bunlar mı olacak?” demeye başladılar.
Ama bu gayretli ve iyi niyetli insanlar kulaklarını kapatmış, gözlerini yummuştu tüm dedikodulara…
Onlar sadece iş yapmak için yola çıkmışlardı.
Proje üretiyor ve yatırım yapmaya başlamışlardı bile…
…………………
Hanım seslendi, uyandım. Ah ne olaydı da rüyayı sonuna kadar görebilseydim.
Eskiler, rüyalar bazen gerçek olurmuş derlermiş.
Bilinmez ki…

755040cookie-checkBenim de hayalim bu işte…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.