Manchester United’ın oyuncusu Marcus Rashford ile birlikte sendika ve politikacıların yürüttüğü “okul tatillerinde ailesi düşük gelirli çocuklara ücretsiz yemek verilmesi” kampanyası geçen hafta Muhafazakar Parti tarafından reddedildi. Oysa çocuklara ücretsiz yemek bir haktı…
İngiltere’nin yoksul yüzünü görmek istiyorsanız Ken Loach’ın filmlerini izleyin derim (Aynı şekilde ABD’nin yoksul yüzü de John Schlesinger’in yönettiği Geceyarısı Kovboyu filminde). Loach’un son filmlerinden “I Daniel Blake” filmi zon yılların İngiltere’sini çarpıcı bir gerçekcilikle sunuyor.
Hackney’de ortaokul öğretmeni Oktay Şahbaz bir sohbetimizde “Evinde bilgisayar hatta televizyon olmayan çok yoksul öğrenciler var. Bizim toplum öğrencilerinin durumu daha iyice” demişti.
Şimdi salgın var. Gelir dağılımı daha da bozuldu. Sosyal adaletsizlik daha da arttı. Geçen yıla kıyasla yoksullar daha da yoksul. Bu sözler BM’den AB’ye, Dünya Bankası’ndan Oxfam’a uzanan pek çok kurum ve kuruluşun ortak görüşü. Ayrıca sosyal devlette sağlıklı kuşaklar yetiştirmek ve onların yetilerini geliştirerek profesyonel bir meslek sahibi olmalarını sağlamak devletin görevidir. Sonuçta yetişkin bir vatandaştan en çok faydayı halk sağlayacaktır.
Marcus Rashford’un kampanyası bu açıdan önemliydi. Muhafazakarlar’ın “Sermaye zenginin elinde toplanırsa yatırıma dönüşür, yoksulun elinde ise çar çur olur” felsefesi salgın destek paketlerine yansıdı. Salgına rağmen en zengin 500 kişinin gelirinin rekor düzeyde artması da bunu gösteriyor.
DAY-MER’in de katıldığı 24 Ekim Cumartesi günü başbakanlık konutu önündeki eylemde retçi Muhafazakar iktidar protesto edildi. DAY MER, açıklamasında “Salgın döneminde sermayeye çuval çuval para dağıtan hükümetin çocukları açlığa mahkum etmesini kınıyor, başta üyelerimiz olmak üzere tüm halkımızı bu kampanyaya katılmaya ve yapılan protestolara katılmaya çağırıyoruz. Kampanya gruplarının, sendikaların ve okul yönetimlerinin çocukların aç yatmaması için yürüttüğü kampanyaya destek verelim” deniyordu.
Bisikletli Gazete’de “Bir futbolcunun İngiliz siyasetindeki turnusol etkisi” başlıklı köşesinde de Yardaş Serdar Gökcan da Rashford’un kampanyasının hükümetin ayağına dolanmaya devam ettiğini aktardı. Gökcan’ın yorumu şöyle:
“Bu yardımlara hükümetin karşı çıkışındaki temel argüman ise, Covid sürecinde devletin zaten ihtiyaç sahibi ailelere yeterince yardım yapması ve ek bir yardım paketine ihtiyaç olmadığının düşünülmesi…. Halkın tepkisinden çekinen kimi Muhafazakâr Parti milletvekilleri de bu kampanyanın yanında olup hükümetin üzerindeki baskının artmasına sebep oldular ve olmaya devam ediyorlar. Üstelik Marcus Rashford’un başbakan Boris Johnson’a yazdığı mektubun karşılık bulmayışı da tartışmaları alevlendiren bir başka unsur oldu…
Covid salgını ve bu süreçte hükümetin performans ve becerisinin yetersizliği, yıldız oyuncu Marcus Rashford gibi hiçbir politik beklentisi olmayan, gönüllülük üzerinden iyilik amaçlı hareket eden kişileri, hükümetin turnusol kâğıdı haline getirmeye devam edecek gibi görünüyor. İngiltere’nin rüzgârına dayanamayan şapkalar düştükçe görünecek kel sayısının da artmaya devam edeceğinden şüphemiz olmasın…”
Muhafazakar Parti’de siyaset yapan toplum üyelerine bir çağrım var: “Lütfen Marcus Rashford’un kampanyasına destek verip partinize baskı yapın.” Çocuk, doğa ve hayvanlar kendilerini savunamaktan yoksunlar. Bu üçlünün haklarında daha duyarlı, pozitif ayrımcı olunmalı!