Seçimler yüzünden her yer afiş, her yer gürültü…
Sokaklarda el ilanlarınız, caddelerde allı pullu parti bayraklarınız…
Şarkılı türkülü minibüslerle kalitesiz müziği bas bas dayatmalarınız…
marşlar, türküler, ne oluyorsunuz be?
Mecbur muyuz sizi çekmeye…
Eh en son apartmanımın içine de atmışsınız dandik palavra ilanlarınızı,
her yer pislik, her yer siyaset…
yeter be!!!
görüntü kirliliği, gürültü kirliliği…
en çok da belediye başkanının partisi şehri kirletiyor.
masraflarınızı da bize ödetiyorsunuz…
Belediye Başkanı’nı belediyeye şikayet ediyorum…
temizleyin hayatımızı derhal…
hayatımızdan çıkarak…
rahat bırakın bizi…
Caddelere, sokaklara, benim evimin önüne, bahçesine, hatta içine kadar seçim afişilerini hangi parti atıyorsa, ve sonra da öyle bırakıyorsa;
” o iyi çalışıyor hadi ona oy atalım” demek değildir,
” o orayı pisletiyor ve toplamıyor, belediyede de aynısını yapar…” demektir…
Hangisi, bu emekli kentinde, seçim minibüsünün sesini bas bas açıp, çalma çırpma marşları, prozodi özürlü aptal sözler yazdığı şarkıları, türküleri metozori halka dinlettirip rahatsız ediyorsa, o partinin ” halka zerre saygısı yok, kendi ikbali için halkı satar” demektir…
Ve, Atatürk’ün kentinde, hem de en güzel yerlere maksatlı yerleştirilen, yakın vadenin büyük tehlikesi Arap’ları, her kim ki oy deposu olarak görüyorsa ve muhalefet dahi bu çeteleşmeye, gettolaşmaya ses çıkarmıyorsa…
Hangi partiden olursa olsun, encümenlere kapağı atmak için feyzbokun nimetlerinden yararlanmak adına oraya resimlerini koyanlardan, hatta ilgili STK’lardan hiç biri, tek bir yerel talana, çevre felaketine, rantsal çarpıklığa, peşkeşe, soruna değinen tepkisel bir forum açmaya gerek görmüyorsa,
Siz mi temsil edeceksiniz orda bizi? Pöh!!!
Toptan fiyatına satıldık ey halkım, unutma bunu… yanımızda da demokrasi enkazını promosyon olarak verdiler…
