Cumartesi gününden beri tarifi imkansız bir üzüntü içindeyim. Acımız büyük çünkü. Çok sevgili arkadaşımız Dr. Ömer Uzma’yı kaybettik. Hem de feci bir kazada. Bilinçli bir motorsiklet kullanıcısı olan ve bu konuda eğitim veren sevgili arkadaşımızı, 21 Temmuz günü saat 15.30 sularında TEM otoyolunun Maslak çıkışı civarında, motosikletiyle evine dönerken önüne çıkan bir otomobille çarpışması sonucu kaybettik.
Hani ölümü hiç hak etmeyecek insanlar vardır ya, Ömer onlardan biriydi. 39 yıllık kısacık yaşamında bir kişinin dahi kalbini kırmış olabileceğini düşünemiyorum.
Biliyorum, iki yıl önce Mısır’da terör örgütü El Kaide’nin saldırısından kurtulan ama trafik canavarından kurtulamayan Ömer Uzma için artık bir şey yapamayız. Onu çok sevdiği eşi Alev’e geri veremeyiz. 30 günlük oğlu Ömer Tarık’a babasını gösteremeyiz. İlk evliliğinden olan kızı Serra ve oğlu Ege’yle babalarını kucaklaştırmayız.
Onu geri getiremeyiz ama, trafik kazalarına acilen önlem alabiliriz. Ne yazık ki, trafik kazalarının her yıl binlerce can aldığı bir ülkede yaşıyoruz.
Rakamlar ortada. Türkiye’de yılda 10 bin kişi trafik kazalarında yaşamını yitiriyor. Maddi kayıp 10-15 milyar doları buluyor. Türkiye’de saatte ortalama 50 trafik kazası oluyor; bu kazalarda 1 kişi ölürken, 12 kişi de yaralanıyor.
Evet rakamlar korkunç.
Sonuçları da korkunç.
Motosiklet kazaları, otomobil kazalarından biraz daha farklılıklar gösteriyor. Örneğin yapılan istatistikler göre motor kazalarının yarıdan fazlası kavşak ve tali yollarda meydana geliyormuş. En çok hata yapanlar da otomobil sürücüleri oluyormuş. Çünkü otomobil sürücüleri, sola ya da sağa dönmek istediklerinde aynı yönden gelen motosikleti görmüyorlar. Ayrıca otomobil sürücüleri, trafikte yalnız otomobil sürücüleri varmış gibi davranıyor. Bu psikolojik bir şartlanma olarak tanımlanabilir. Bu şartlamanın sonucu olarak da karşıdan ya da arkadan bir motosikletin geleceği ihtimalini düşünmüyorlar.
Sonunda olan oluyor ve ateş düştüğü yeri yakıyor.
Sadece düştüğü yeri yakmıyor. Hepimizi yakıyor. İçimizi yakıyor.
Bu yangına dur demek için el birliğiyle çalışmalıyız.
Nasıl mı?
Her şekilde…
Örneğin eğer 21 Temmuz Cumartesi günü saat 15.30 sularında TEM otoyolunun Maslak çıkışı civarında Dr. Ömer Uzma’nın ölümüne neden olan kazayı gördüyseniz, bu kazaya görgü tanıklığı ederek işe başlayabilirsiniz.
Çünkü bu da bir çeşit mücadeledir. İnsanları trafikte daha dikkatli ve duyarlı olmaya çağırmak kadar, suçluların cezalarını çekmesini sağlamak da bu mücadelenin bir parçasıdır.
Gerçi mobese kameraları, civardaki şirket kameraları ve yakınlarındaki Harp Akademileri kameralarından kaza anındaki görüntüler de bulunabilir -belki bulunmuştır bile- ama siz yine de acılı ailenin ricasına bir kulak verin.
Bu yüzden sevgili arkadaşım Alev Uzma’nın ablası Sibel Toprakoğlu’nun ricasını sizlerle paylaşıyorum. Sibel Toprakoğlu olay günü orada olup kazayı görenlerin kendisine ulaşmasını istiyor. Sibel’in ricası şöyle.
“Türkiye’nin içinde bulunduğu bu zor günlerde, biz de hem ailemizi hem de toplumumuzu ilgilendiren çok ama çok acı bir olay yaşadık. Kız kardeşim Alev Toprakoğlu Uzma’nın çok sevgili eşi Dr. Ömer Uzma’yı elim bir trafik kazasında kaybettik. Biri bir aylık olmak üzere geride üç çocuk boynu bükük kaldı.
İşinde çok başarılı olan, yüzlerce insanı hayata döndürmüş dünyalar iyisi, melek Ömer’imiz 21 Temmuz 2007 tarihinde saat 15.30 sularında TEM otoyolunun Maslak çıkışı civarında motoruna, emniyet şeridini ihlal eden bir sürücünün çarpmasıyla vefat etti. Sürücü aracı sağ önden, Ömer’imizin motoru ise sol yandan darbeli olmasına rağmen ifadesinde motor bana arkadan çarptı şeklinde açıklama yaptı.
Sizlerden ricam bu maili olabildiğince dağıtmanız, o gün o saatlerde orada olan, bu kazaya şahitlik edebilecek görgü tanıklarına ihtiyacımız var.
Kazayı görenler Allah rızası için aşağıda vereceğim telefon numarasından bana ulaşsınlar.
Başka canlar yanmasın.
Bu ülkede ne yazık ki Ömer gibi insanlardan fazla yok. Kendisi hayırlı bir evlat, sevgi dolu bir eş, çok iyi bir babaydı. Çok donanımlı, harika bir insandı. İçimiz yanıyor. Bizim görevimiz şimdi onun davasını takip etmek, insanları trafikte daha dikkatli ve duyarlı olmaya çağırmak, suçluların cezalarını çekmesini sağlamak, yasal tedbirlerin alınması için uğraş vermek.
Huzur içinde yatsın, mekanı cennet olsun.
Sibel Toprakoğlu Bayıklı
0 554 738 38 48”
