BİRSEN ALTINER – Ogün Samast adını ilk kez 19 Ocak 2007 yılında duyduk. Henüz 17 yaşında genç bir çocuktu. Onun yaşındaki gençler daha yatağını toplamayı beceremezken, o silah kullanmayı biliyordu. Sadece ateş etmeyi değil, nişan almayı da biliyordu. Belli ki birileri onu bu konuda eğitmişti.
Ogün Samast adını ilk kez duymuştuk ama öldürdüğü Hrant Dink’i uzun yıllardır tanıyorduk. 1954 yılında Malatya’da doğmuş Ermeni bir vatandaşımız aynı zamanda meslektaşımızdı. Genel Yayın Yönetmeni olduğu Agos Gazetesinin önünde öldürüldüğü güne kadar Türkiye ile Ermenistan’ın birbirlerine düşman olmasının bir sonuç getirmeyeceğini dile getirdi.
Ogün Samast’ın eline silah verenler, onun 18 yaşından küçük olmasını özellikle tercih etmişti. Böylece çocuk mahkemesinde yargılanıp daha az ceza alması sağlanacaktı. Ogün Samast belki o güne kadar Hrant Dink’in adını duymamış ve belki de hiçbir yazısını okumamıştı.
Ogün Samast’ın eline silah verenler muhtemelen ona “sen bir Türk milliyetçisisin. O ise Türk ve Türkiye düşmanı bir Ermeni. Onu öldürdüğünde tarihe kahraman olarak geçeceksin” dediler.
Bugün Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye bir araya gelebiliyor. Böyle bir şey 20 yıl önce mümkün değildi. Hrant Dink 20 yıl önce bugün gelinen barış ortamını dile getirdiği için Hınçak ve Taşnak cemiyetleri ile ters düşüyordu. Bu cemiyetler Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni Devleti kurmak amacı ile Ermeniler tarafından kurulmuştu ama zamanla terör örgütlerine dönüşüp Türkiye ve Avrupa’da birçok cinayet işlediler. Ermeni diasporası Taşnak ve Hınçak cemiyetleri tarafından yönetiliyordu. Bu cemiyetler Türkiye aleyhine ortamlar yaratıyor, Türkiye’nin zayıf düşmesini hayal ediyorlardı.
Tıpkı bir zamanlar adını sıkça duyduğumuz Gladio’nun hayal ettiği gibi. Gladio adını uzun zamandır duymuyorduk, çünkü onun uzantısı olan FETÖ daha ön plandaydı. Kuşkusuz FETÖ ağlak bir hocaefendi ve onun görünen yüzü birkaç adamdan ibaret değildi. Gladio’nun uzantısı olarak onların adamları her yerdeydi. Silahlı kuvvetlerin içinde darbe yaptıran, muhtıra veren adamlar tam da bunlardı. Türkiye’deki kaos ortamını yaratanlar bunlardı.
Hrant Dink öldürüldüğü zaman Adalet ve Kalkınma Partisi 5 yıldır iktidardaydı ve bu kadar uzun bir iktidar ortamı Ogün Samast’in eline silah verenlerin hoşuna gitmiyordu. Hatta Parti’nin içindeki bir grubun da hoşuna gitmiyordu. Tekrar eski günlerdeki gibi kısa süreli iktidarlar, koalisyonlar, kargaşa ve kavga ortamları istiyorlardı. Bu ortamları yaratmak için yüzlerce faili meçhul cinayet işlediler, ülkeyi anarşi ve terör ortamında bıraktılar. Yeniden kaotik bir ortama ihtiyaçları vardı ve Ermeni politikalarına pek de sıcak bakmayan Hrant Dink bunun için seçilmişti.
Cinayetten sonra 17 yaşındaki Ogün Samast yargılandı ve ceza aldı. Geçen hafta 16 yıl 10 ay sonra da tahliye edildi.
Üç gün önce Ogün Samast hakkında yeniden bir dava açıldı. Bu davaya göre Ogün Samast terör örgütüne destek vermekten yeniden yargılanacak.
Hrant Dink’i Ogün Samast öldürmüştür ama, onun eline silahı veren kimlerdi? Şimdi Türk yargısı yüzlerce faili meçhul cinayet davasının dosyasını yeniden açmak durumundadır. Sıra bu faili meçhul cinayetlerin faillerinin bulunmasına gelmiştir.
