Köpek besleme önergesi

Asırlardır kendisi önde eşek sırtında, karısı arkada balyalar sırtında yürüyen köy ahalisi için köye tenis kortu yapmalarından daha devrimci bir medeniyet göstergesi bu itaat… Acaba, yalılardaki, köşklerdeki özel partiler de yasak kapsamında mı? Yoksa onlar yasaksız partiler mi? Bu ülkede yasaklı parti kaldı mı? Aferin muassır medeniyeti ülkemize cebren sokan totaliter otoriteye. Bakalım kışın ne olacak? Biz çözüm toplumuyuz. Erketeler tutulur, zabıta mı geliyor, kahve sahibine kısa mesaj, sigaralar söner, suçüstü olmaz… “Bu dumanaltı ne? “ diye soran otoriteye de “ bulut geçiyor “ denir… 5 liraya sigara alan 1 lira da erkete fonuna ödese, erkete in, otorite out…

Bu ülkede koy bir yasak, hiç endişelenme… Mesela, Cumartesi, Pazar, Çarşamba, günleri nefes alma yasağı koy ve de ki, “ bu günler, dağıtılan ucuz kömürler yakılacak, halkımız zehirlenmesin, biz halkımızın sağlığını düşünürüz ! ”, ona da uyarız yani… Maksat ucuz kömür tüketimi süratlensin ki pahalı kömür rahat pahalılaşabilsin… Zaten nefes alan kim?

Bizler asırlarca, istibdatlar görmüş, ağalık sistemine meftun, başına vurulup lokması alınmaya şartlandırılmış, sokağa çıkması yasaklanmış, gençleri apolitize edilmiş, kulluk yapmaya teşne bir ırkın genetik ahvadıyız… Askerlik sistemimizde bile “Kapıkulu“ denen bir mefhum vardı Osmanlı hanedanlığı zamanında… Ha halkını fakir bırakıp kömüre muhtaç hale getirmişsin, ha sigarayı yasaklayıp kafayı yiyecek hale getirmişsin? Tepki olmayınca ne farkı var? Bir de seçim zamanı özel vakumlu havalandırmalı sigara içme tesisleri armağan edersin halkımıza, offf, oya bak… Ya da kuş gribine karşı nasıl ertesi gün piyasaya hazır hijyenik yumurta sürdüysen, sigarasızlığa karşı da bonbon şekercileri zinciri kurdur birilerine, oradan elde edilen kazanç fonuyla sigara cinayetinden yatanları besle… Ya da bütün kahvelere son teknoloji havalandırma sistemi kur devletten… Dumansız hava sahası üretim tesisleri için milimetrekareden 100 metreküp duman emecek kapasitede vakum cihazı ihalesi aç ki, üstelik hem üretim, hem istihdam olsun. Baktın olmuyor, dumanı içine çekip dışarı üflememe cezası verirsin… Hiçbiri olmadı, 4. Murat gibi bir ferman çıkarırsın, “ tütün ve mey içen görüldüğü yerde giderile“ diye, al sana nüfus kontrolü…

Senin emekline yaptırdığın aylık sigara tasarrufu, verdiğin son zammın takribi onbeş katı… Bir otorite halkını bu kadar mı düşünür? Bu nasıl yaratıcı bir yönetim zekasıdır yahu? Bir de içkiyi toptan yasakla, 20 sene işçiye, memura zam yapma, “ sağlıktan tasarruf ettirdik ya ! Daha ne ? ” diyerekten… Fındık tavan fiyatını da çek aşağıya ki aganigi teşviği doğsun, muhtaç aile başına 3 çocuktan 20 sene sonra oy fonu da hazır hanedana… Zaten hayatınız fan fin fon… Sigaraya ve içkiye bağlı sağlık harcamalarından yarattığın tasarrufu da aktar ahlakı kıt kesimlerine ahlak fonu olarak… Hem kıtlığa çözüm, hem de zekat dağıtsınlar, fitre versinler rahat rahat… Hatta yemek yemeyi de günde bir öğüne çek ki, tüm bu yasaklardan oluşacak antidepresan tüketimine harcanacak tasarruf fonu da biriksin kenarda… Yılda bir ay oruç tutulmasın mesela… 11 ayda biriken fonla bedava antidepresan dağıtan ilk dünya hükümeti olmak her babayiğidin harcı değil… Parmakla gösterilirsin valla, hem de bir dünya dolusu rockçının çatal parmaklarıyla… Kim demiş size muhafazakar diye? Gençleriniz de rockçıları kucaklayacaklarmış? Günah yahu, rockerlara bu ilgi çok.

Peki halkı sigara dumanından kurtardınız, ya egzos gazlarının halkımızın sağlığına verdiği zararı hangi yasakçı otorite inceliyor ve nasıl bir tedbir almayı düşünüyor? Bunu mecliste bir önergeyle soran bir milletvekili var mı? Belediyeler, sadece belediye otobüslerinin kaçırdığı gazı yasaklasalar, toplu katliamlar en az sigara dumanınınki kadar azalır bu hesapla… O zaman toplum da gri değil apaçık ak pak olur.

Gerçi, sigara yasağından dolayı, istisnai birkaç cinayet olmadı değil, kışın daha da artacak ama, sigaradan çevreyi zehirleyerek uygulanan cinayetlerden az şimdilik. Kırmızı ışıkta geçilebildiği için sebep olunabilecek cinayetlerden, hatalı yol cinayetlerinden, parayla ehliyet cinayetlerinden, “niye baktın lan o. çocuğu ” cinayetlerinden, “benim yanımdaki kıza nasıl bakarsın lan i… ” cinayetlerinden, “niye yol vermiyorsun ulan deve” cinayetlerinden, borç-alacak cinayetlerinden, muhtelif cinnet cinayetlerinden yana da yasaklar koysanıza… Herbiri için uygulanacak para cezası fonuyla da satılık birkaç medya daha alsanıza halka sunmak için… Madem maksat halkın sağlığı, bir de yandaş sağlık tivi kanalı kurdursanıza on line birine, para basar vallahi… “ Düzen bana kafayı yedirdi, suyunuza girmek için ne dümen çevirmem lazım? “ diye 3G mahiyetinde arayıp akıl danışan taralellilere bedava ayran yanında köntür dağıtsanız tahtıravallilerinizden. Halka hizmetse halka hizmet. Sağlıkta sosyalizasyon… Fırsatta eşitlik ilkesi… 3G hamlesi… Az sonra… Gerdan, göbek, g.., yapıp, sonra yan gelip yatın siz de ey halkımız…

Yasaklar var ama özgürlükler sınırsız. Mesela cinayet aleti bab’ında tabanca taşımak serbest bu liberal medeni ülkede. Yani müşterek katliam yasak, münferit kıyım serbest. Yani, kahveci Hasan dayı, kahve içen kabadayıya “sigara içme” dedi, dan dan… Böyle taşkın ve agresif bir toplumda taşları bağlayıp, köpekleri serbest bırakmak gibi bir şey bu… Tabancası olanın vuruş üstünlüğü olmamalı bu toplumda, tabancası olmayan da namluyla sindirilememeli… Yapılacak şey ne? Her tabancası olan, karşıdakine de bir tabanca tedarik etmeli mi diyeceğiz, delikanlı kovboy filmlerindeki gibi? AşikarTeksas, gizli Teksas’dan evladır, yavaş çeken mevtadır… En azından muhtemel cinayetler nötrolizasyonunda minimal bir endeksle adalet eğrisi olurdu, bir kısım caydırma doğrusu da olurdu hatta. Yavru, sokak çocuğu, sahip çıkılmamış, aç bırakılmış, topluma bilenmiş, devlete düşman, potansiyel suçlu, izole et… Sistemden semiren yeni zengine, ya da tatlısu mafyasına tabanca ver… Jip alana bedava promosyon diye verdiler neredeyse jipçi cepçiler… Sıksa tinercinin kafasına, adalet nazırını içeri kim alacak? Kadı mı? Kim taş, kim köpek? Çöpten topladığı simiti kemirenle, halktan topladıklarıyla semiren arasında sınıf farkı mı var ? Sokak çocuğu daha mı az vatandaş? Yoksa sistemden semiren mi imtiyazlı, çalıp oynadığı yetmezmiş gibi ?

Köpek dedik de, madem medeniyiz ve şeffafız, köpekler için tüm dünyaya ve insaniyete örnek olacak bir beslenme talimatı hayata geçirilmeli ivediliklen. Yoksa her gün gazetelerde çıkan saldırı ve parçalanma olayları artacak, sonunda sahipleriyle saldırılanlar birbirlerini parçalamaya başlayacaklar. Hammurabi ilgili kanunları şöyle koyardı, Solon da altına imzayı atardı, Magna Carta’ya da girerdi top listeden…

1. Köpek besleyenler, köpeklerini kapıdan dışarı çıkardıklarında ağızlarına kelepçe takmakla mükelleftirler. Takmayan, hav başına 100 TL öder. Isırık başına 100.000 TL öder, biriken fon ile tüm hayvanlar için rehabilitasyon merkezleri açılır.

2. Köpek dolaştırırken yanlarında, sokağa yapılan kakaları alabilecekleri torba bulundurmak zorundadırlar… İhbar hattı kurulmalı, kakayı ortada bırakan köpeklere, yani sahiplerine kaka başına 1000 TL ağır para cezası kesilmelidir. Bu ceza fonuyla da sokak köpeklerine yeni barınaklar yapılabilir. Çünkü b.k gibi para gelir…

3. Köpeğini, bir güç aracı olarak görenler, güç kullanma ya da savunma silahı olarak kullanan sahipleri, köpeklerinin karşıya verecekleri muhtemel zarardan dolayı, bir insanın bu zararı vermesi halinde yiyeceği ceza kadar hapis cezasına tabi olmalıdırlar. Yani, köpek bir insanı yaraladı, köpeğin sahibi adam yaralama cezası yemelidir ki, yanında yasak Pit Bull dolaştırarak, ofisinde besleyerek, ya da Alman Kurt’la gezerek çevrelerine gözdağı verenlere karşı caydırıcı bir yaptırım olsun.

4. Evinde her köpek besleyen, bir sokak köpeğini veya kedisini evlat edinmelidir. Ki, kendi Kaniş’ine yanaşan Çomar’a tekme atma hakkı duyan hayvansever hayvanlara kapak olsun… Hayvan haklarının sadece kendi hayvanının hakkı olmadığını, aslında gariban sokak köpeklerinin haklarının daha fazla olduğunu kavrasınlar. Diğer yandan hayvanseverlikleri bir hayıra vesile olmuş olsun.

5. Eğer bir sokak köpeğini evlat edinmeyi reddediyorsa, senede 100 adet sokak köpeğinin veya sokak kedisinin kısırlaştırılmasını ve künyelenmesini sağlamalıdır.

6. Köpekleri, bir çocuğu veya köpekten korkan bir kişiyi korkuturlarsa, sahipleri o kişilerin psikolojik tedavilerini üstlenmelidirler. Üstlenmezlerse, kendilerine psişik tedavi uygulanmalıdır.

7. Köpekleri havlayarak çevreyi rahatsız edenler, köpeklerini her hav başına 1 gün, günlüğü 100 TL’den barınaklara vermek durumunda olacaklardır.

8. Ev köpekleri arasındaki dalaşlarda görgü tanıklarının ifadeleri esas alınacak olup, kötü ve saldırgan köpeğin sahibi barınaklarda muhafaza edilecektir.

9. Kendi köpeği tarafından ısırılan köpek sahibi, köpeğini eğitim merkezinde yoga kursuna yazdıracaktır, kendisi de çakra açma kursuna gidecektir.

10. Köpeklerini yazlıklarına götürüp, orada bırakıp dönenlere 100 adet sokak köpeğine müebbed bakma cezası verilecektir.

11. Bunlara uymayanların, köpek bakma ehliyetine, liyakatine, vicdanına ve medeniyetine haiz olmadıkları gerekçesiyle, köpekleri barınaklara alınmalıdır. Köpeklerinden ayrılamayacak olanlarda barınaklarda kalabilirler.

Bugün, kıçı açık dolaştığı için tutuklanan bir adamın, “ne yapayım don alacak param yok “ diyerek savunma yapma hakkı mahfuz aslında bu medeni ülkede. Ama kimse bir yerlerde biraz da olsa hukuk olduğunu ve hakkının ne olduğunu bilmiyor…

Yaptırımlar çeşitlendirilebilir… Mesela, baş örtüsü takma lüksüne sahip olanlar, donları olmayanlara don almakla yükümlü olsalar, al sana sosyalizasyon… Uzun uzun pardesüleri yaz sıcağında kuşanıp, kumaş israfı yapma lüksüne haiz olanlar mesela, sokakta yatıp üşüyen bir garibana palto almakla mükellef olsalar, al sana İslami sosyalizasyon. Zekat vermeyenler cezalandırılmıyor nasılsa? Para el değiştirdiğine göre, insaflı Müslümanların vicdanen kesenin ağzını açmaları ve zekat arzının rantabl bir emisyona ulaşması hatta günümüzde tavan yapması lazım normalde. Bu doğru orantının ranta oranını inceleyen bir araştırmacı gazeteci var mı? Halkın cebinden yağdanlıklara akıtılan tonlardan bir komisyon fonu ayrılıp, işsizlik sigortası konulamaz mıydı? Kara para, kaçak para ve haram para hacmini resmi işsiz sayısına bölsek, işsizler milletvekili maaşı alırlardı, hem de daha çok hak ederek… Resmi olmayanlara da asgari ücret çıkardı. Al sana total ve de metal bir ilahi adalet.

Halkının sağlığı için sigarayı yasaklamayı bilen ve çok da güzel uygulayan otoriteler yukarıdakileri yapmazsa, her tiryakinin kahvede sigara içme hakkı doğar efkarından. “ Bana vatandaş olarak bunca acı çektirdikten sonra, kuramadığın veya kurduğun düzenden payıma düşen oranda düzülmemden sonra, kendimi unutmam için istediğim yerde sigara içmemi engelleyemezsin…“ deme hakkı doğar mı? Doğar… Çünkü saydıklarımızın hepsi halkın sağlığına aykırı şeyler… Siz halkın sağlığı için varsınız… Öyle değil mi sayın otoriteler?

Köpekleri besleyen halka, vatandaş sorabilmeli, “ poşetiniz var mı? , şunları lütfen yolumuzdan kaldırır mısınız ? “

Ettik dengelerin içine… Bakalım kim alacak bu yazıyı poşete?

741330cookie-checkKöpek besleme önergesi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.