Londra’da bir düğünün anatomisi…

Londra’daki yaşamımızın ipuçları düğün videolarında… Bir tarih sonrasına kalacak en iyi belgeler sanırım… Eskiden 66 Albion Road’da Kıbrıs kökenli Perry kardeşlerin çalıştırdığı Aksaray Düğün Salonu vardı… Toplum zenginleşince 5 yıldızlı hotellerin konferans salonlarında düğünler yapılır oldu… Kuzey Londra’da Aksaray geleneğini sürdüren düğün salonlarının sayısı da azalmadı, arttı…

Yıllar önce gönüllü öğretmenlik yaptığım Türk Eğitim Birliği Cumartesi Okulu’ndaki öğrencim Rasim Karakaya geçen cuma akşamı evlendi. Uçsuz bucaksız görünen salonda 1000’e yakın davetli vardı.

Rasim Niğde Aksaray, eşi Alev de Pazarcık’ın Haydarlı Köyü kökenli… Düğün iki kültürün hoş bir harmonisi içinde geçti. Gençler Harmandalı’da efeler gibi sekerken, halayda zılgıt çektiler… Gelin ve damadın bütün ailesi konuklarla tek tek ilgilendi… Rasim ve Alev mutlu olsunlar. Parmaklarındaki yüzük hiç bir zaman çıkmasın…

Ben onların dışında toplumun genel düğün anlayışını yazmak istiyorum.

***

Düğünün 25 yıl öncekilerden en önemli farkı salonun büyümesi ve sigara dumanının olmamasıydı. iPhone’ların şipşakcıların işini elinden almış olması da göze çarpıyordu hani. Bir de toplumdaki üçüncü kuşak, ikincilere kıyasla gözüme daha düzgün göründü.

Değişmeyen o kadar çok şey vardı ki… Yine eskiden olduğu gibi yapma çicekler masadaydı. Masayı paylaşan misafirler tanışamama sıkıntısındaydı eskisi gibi. Konuklar kendi özel çatallarıyla mezelerle o kadar samimiydi ki sormayın gitsin… Viski görgüsüzce su bardağına dudak payı bile bırakmayacak biçimde boca edilirken ‘nezaket’ tatildeydi yine.

Ve gelenek işte, ne yapacaksın? “Arkadaşı falancadan bir büyük altın” diye çifte kameranın önünde başlayan takı seremonisi estetikten uzaktı…

Yine davetliler arasında İngilizler ve başka toplum üyeleri bir elin parmağı kadardı…

Kuzey Londra’daki düğünlerimizin fotoğrafı bu.

“Peki sen değiştin mi hoca?” diye sorarsanız. Galiba ben de pek değişmedim dostlar…

25 yıldır Mini kullanıyorum. Hâlâ kafayı çekince aynı şarkıyı söylüyor, aynı türküde efkarlanıyorum. Türk filmlerinde ağlıyor, Chaplin’e gülüyorum… İnternet gazetesi sahibi olmama karşın kullandığım telefon “ceviz kıracağı” olarak da kullanılacak türden ve 10 yaşında. Hâlâ aynı ayakkabı markasının aynı modelini tercih ediyor, fermuarı bozulsa da o eski parkayı giyiyorum…

Aynaya “Nasıl değişebilirim” diye bakmanın ve radikal kararlar almanın zamanı geldi galiba dostlar…

1083620cookie-checkLondra’da bir düğünün anatomisi…
Önceki haberGirne Belediye Başkanına Açık Mektup
Sonraki haberDudak okuma ekibi yakaladı
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.