Ormanlara ölüm, Bakan’a ödül

İşte bir çevre hukukçusunun gözüyle, Antalya’nın yağmalanan doğasını aktaran ve www.sekizsayfa.com haber sitesinde yer alan o yazı…

“BAKANA ÖDÜL! ORMANLARA DERELERE ÖLÜM

Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma merkezi(AKÇAM), bu yıl bol kepçe verdiği ödüllerinden birini de Çevre ve Orman bakanı Veysel Eroğlu’na layık gördü. Ödül gerekçesinde ‘AB ile uyum sürecinde çevre başlığının açılmasında gösterdiği çaba’dan dolayı verildiği belirtiliyordu. Demek ki ödülün bam telinini AB ile uyum sürecinin başlaması oluşturuyor. 1994 yılında gümrük birliğine girdiğimizin ve milyarlarca dolar vergi gelir kaybının olduğu bu süreçten Türkiye Halkı olarak yarar gördüğümüz söylenemez. Hazır olmadığımız bir anda ucuz ithal mallarıyla karşı karşıya kaldık. Bu da tüketimi körükledi. İç borç sarmalına girmemizin bir nedeni de bu gümrük birliği sürecidir.

Buna karşın, AB’nin kendi içinde çevre politikaları konusunda duyarlı olduğunu biliyoruz. Çevre hareketi ağırlıklı olarak Almanya’da başladı ve diğer ülkelere de sıçradı. Alman yeşilleri siyasette önemli bir ağırlık taşıyor.

Nükleere karşı oluşları, alternatif enerji arayışları güzel. Güzel olmasına da AB içinde izin verilmeyen siyanürlü altın çıkarma işlemi, Türkiye’de yıllardır uygulanıyor. Bergama’da bunun için yıllardır mücadele veren köylüler, davaları kazanmalarına rağmen hep siyaset engeline çarptılar ve Bakanlar Kurulu’nun özel izinleriyle altın madenleri varlıklarını yayılarak sürdürmeye devam ediyor. Yine Avrupa’nın hiçbir yerinde bizdeki gibi her dere ve nehirin üzerine hidroelektrik santral yapma sevdaları olduğunu sanmıyorum. AB kendisi için istemediğini başkasına yapılınca sesini çıkartmıyor. Bilinen çifte standard uygulaması. Bu nedenle çevre başlığının açılması ne getirecek onu zaman gösterir.

Bilimsel araştırmaların gösterdiği şu ki, nehir tipi santral denilen santraller o bölgeyi tahrip ediyor ve doğal yaşamı öldürüyor. Bir yerden aldıkları dere suyunu borular içinden geçirerek 20- 30 km . öteye taşıyor ve bu aralıkta 3-4 santral kuruyorlar. Boruların içine alınan su, doğadan kopmuş oluyor. Yasa çerçevesinde bırakması gereken can suyu ise olması gereken miktarın çok altında kalıyor ve bölgenin ekolojisine yetmiyor. Susuz kalan vadi can çekişerek ölüyor. Bugün Karadeniz bölgesi, vadilerinin ölememesi için mücadele veriyor. Buna karşın suyun kullanımını denetlemesi gereken Çevre ve Orman Bakanlığına bağlı DSİ, yetki belgesini verdikten sonra hiçbir şeye karışmıyor. Karadeniz’den sonra sıra Akdeniz Bölgesine geldi ve Antalya il sınırları içinde şimdilik 59 adet HES planlanıyor. Bunlardan üç tanesi Kumluca Alakır vadisinde yapılmaya başlandı. Yörede çok büyük b.ir tepki var. Buna karşın Çevre ve Orman Bakanlığı, çevrenin ve ormanın korunması için değil, sanki yok edilmesi için elinden geleni yapmakta uzunca bir süredir. 2005 yılında çıkan Maden Kanunu ve yönetmeliğinden sonra önüne her gelen Enerji Bakanlığı’ndan maden ruhsatı altında taş ocağı ruhsatı aldı.

Türkiye’nin en güzel ormanları, Antalya’nın en güzel dağlarında ki ağaçlar kesiliyor, toprak oyuluyor ve çıkarılan taşlar ihrac ediliyor. Orman Bakanlığı buna bir ses çıkarmıyor. Bunu yapanlar içinde İspanyol şirketlerinden tutun da Güney Amerikalı, Çinli şirketler dahi var. Bizim ormanlarımızı keserek kâr elde ediyorlar. Buna karşı ilgili Bakanlıklarımız doğayı, ormanı koruyacaklarına şirketleri koruyor kolluyorlar. Onların bu koruma kollamaları da üniversite bünyesinde kurulu isminde Çevre Araştırmaları tarafından eleştirileceğine başka bir neden bulup üzerine ödül veriyorlar. Pes!

Ödüllendirme gerekçesi bu bağlamda bir anlam taşımadığı gibi, kamuoyuna karşı kendi varlıklarını sorgulatıyorlar. Beş dalda ödül vermeleri, bir dalda birden fazla kurum ve kişiye ödülün verilmesi, ödülü alanların genel bir değerlendirmesi değil, bir proje bazında değerlendirmeleri gibi kriterleri AKÇAM’ı sorgulanır hale getiriyor. Özellikle belediyelere ve büyük sanayi şirketlerine verdikleri ödül ise anlaşılır gibi değil. Saydım 11 yıl içinde tam 8 kez belediye başkanlarına ödül verilmiş!

Kamuoyu, verilen bu ödüllere tepkisini gösterdi. Sadece Antalya’da değil, ülkenin değişik bölgelerinden bu ödüle tepki yağdı. Onlarca çevre sorunu ortada dururken ve bunun en yetkili kişisi bu sorunları çözmediği için eleştirileceğine ödül alıyorsa bilmediğimiz işler oluyor demektir.”

Av. Tuncay Koç
Kaynak: http://www.sekizsayfa.com/yazar/1844-tuncay-koc-bakana-odul-ormanlara-derelere-olum.html

748520cookie-checkOrmanlara ölüm, Bakan’a ödül

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.