Safa Önal övünsün, Türk sineması düşünsün!

Safa Önal’a, Guinness Türkiye temsilcisi Prof. Orhan Kural tarafından dünyada filme çekilmiş en çok senaryosu olması nedeniyle, Guinness diploması verildi. Böylece bir Türk daha Guinness rekorlar kitabına girmiş oldu.


53 yıl boyunca hiç durmadan yazdığını söyleyen Safa Önal, “Ben sadece senaryo yazdım ve film çektim. Bir gün böyle bir rakama ulaşacağımı ve karşılığını da böyle göreceğimi bilmiyordum” dedi. Doğrusu bunu kimse tahmin edemezdi.


Şimdi sıkı durmanızı öneriyorum. Söyleyeceğim rakam karşısında biraz düşünürseniz dudağınız uçuklayabilir. Safa Önal bugüne kadar filme çekilmiş 395 senaryo yazmış. Dile kolay tam tamına 395 senaryodan söz ediyoruz. Üstelik bunlar sadece filme çekilenler, kim bilir filmi çekilmemiş kaç senaryosu daha vardır Safa Önal’ın.


Guinness rekorlar kitabında bugüne kadar böyle bir kategori olmaması gösteriyor ki, dünyada Safa Önal’ın bir rakibi yok. Bugüne kadar yılda en fazla film çekilen Hindistan’dan bile böyle bir baba yiğit çıkmadığına göre daha uzun yıllar, hatta sonsuza kadar kategorisinde ilk ve tek olacak Safa Önal.


Açıkçası bununla övünsek mi, yerinsek mi henüz karar veremedim.


Gönlüm övünmekten yana ama, aklım “önce minik bir hesap yap” diyor bana. 395 filmi 53 yıla bölüyorum. Yılda 7,5 film ediyor. Yani bir filme iki ay bile düşmüyor. Türk sinemasında neredeyse hiç film çekilmediği yıllar olmuş, son dönemlerde de yılda parmakla sayılacak kadar az film çekildiğini göz önüne alırsak, belli ki bir dönem haftada bir senaryo yazmışlığı var Safa Önal’ın. Yazdıklarının üzerinde düşünecek, araştırma yapacak vakti olmamış çoğu zaman.


Sinemamızda böyle binlerce film var… Üzerinde düşünülmemiş, araştırma yapılmamış, doğru dürüst emek harcanmamış binlerce film senaryosu… Türk sinemasının niye battığını biraz daha net görmemize neden oluyor bu tablo.


Türk sinemasının var olamamasının, rüştünü ispat edememesinin suçlusu tek başına Safa Önal değil elbette. Meyhane köşelerinde, set aralarında özenilmeden yazılan senaryolarda oynayan, bu senaryoların filmlerini çeken, bu filmlere para yatıran, bu filmlerden para kazanan yapımcıların hepsi suçlu. Sinemadan kazandığını sinemaya aktarmayan, yediği ekmeğe ihanet eden, çeşme akıyorken sadece küpünü doldurmaya bakan herkesi suçluyorum. İşini en iyi şekilde yapmak için kendini geliştirmeyen, yurt dışına açılmayı hayal edemeyen oyuncuyu da, yönetmeni de, yapımcıyı da , senaristi de suçluyorum. Liste daha çok uzar ama, sinemayı ülkenin sanayi sektörü haline getirmeyi akıl edemeyen yöneticileri en başta suçluyorum.


Şimdi Safa Önal’a, filme çekilen 395 senaryosuyla Guinness rekorlar kitabına girdiği için değil de, dünya sinema tarihinde unutulmaz bir filmin senaryosunu yazdığı için övünmek istemez miydiniz? Ben çok isterdim. Bu durum Safa Önal için bir övünç kaynağı olabilir ama Türk sineması adına utanç olmalıdır.


Bu olay bana neyi hatırlattı biliyor musunuz? Cüneyt Arkın’ın bilmem kaç yüz tane film çektiğini öğrenen Akira Kurusawa’nın gözlerini dehşet içinde açarak “Ben hayatım boyunca o kadar vesikalık bile çektirmedim” demesini.

668090cookie-checkSafa Önal övünsün, Türk sineması düşünsün!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.