Telefonunuz mu akıllı, siz mi?

Geçen gün otururken, ben düşündüm. 15-20 yıl önce henüz 16 yaşındayken cep telefonu yoktu. Benim zaten yoktu ama, benim dışımda kimsenin de yoktu. O zaman gazeteci ağabeylerimi ziyaret eder, onlarla sohbet ederdim. Düzenli olarak, bir görevmişçesine okuldan çıktıktan sonra yanlarına uğrardım mutlaka. Gazetecilik merakım o günlerden başlamış olmalı ki, hiçbir şey bilmeksizin yayınladığım Apartman Gazetesi ve Kültür Sanat Edebiyat Dergisi benim için staj yeri olmuş, ajans bölge müdürü ve muhabir ağabeylerim de ilk ustalarım olmuştu.
Yıllar geçip de, ben bilgisayar kurslarında öğretmenliğe başladığım zamanlarda da bu düzenli ziyaretlerimi aksatmazdım. Bazen sabahları ilk işim yanlarına uğramak olurdu da görürdüm ki büyük titizlikle, günlük gazeteler incelenir, hangi haberler yer aldıysa işaretlenir, bak bunlar bizim haberler diye yüzlerde tebessüm olurdu. Haber değeri taşıyan bir olay duyduğumda, ya yanlarına gider, ya da iş telefonundan arar haber verirdim. Onlar da belli bir şekilde düzenledikten sonra beni arar, soracaklarını sorar, gerekli araştırmaları yaptıktan sonra haber olarak girerlerdi. Ertesi gün hep birlikte mutlu olurduk, kaynağında benim olduğum haber gazetede yer aldı diye.
Bazen bir günde, 20 yere uğradığım bile olurdu. Yayınladığım dergiyle ilgili yazılar alınacak, reklam içeriği alınacak, dergi çıktığında dergi bırakılacak, abonelerin dergileri postaneye bırakılacak, tabii ki postaneye bırakırken oradaki Ahmet abiyle sohbet etmeyi de ihmal etmemek lazım. O zaman günler mi daha uzundu, bizler mi daha çalışkandık bilemiyorum ama günde 8 saat derse girdikten sonra, hava kararana kadar ki zamanda o kadar çok kişiyle görüşür ve sohbet ederdim ki, demek ki o sohbetler beni dinamik tutuyordu. Hiçbirini de cepten aramazdım. Ben eve gidene kadar da beni arayan olmazdı, zaten isterlerdi belki ama arayamazlardı, çünkü cep telefonu yoktu. Vakti saati gelince evde olurdum. İş yaparken sürekli arayan olmadığı için, yaptığım işi de daha rahat yapardım.
O zamanlar herkesin kolunda saat, baş ucunda çalar saat vardı. Küçük radyolar cepte taşınırdı, film izlemek için ya evdeki televizyonlar tercih edilir, ya da sinemaya gidilirdi. Küçücük ekranın içine girip de bak ben film izliyorum diye kimse ne yaptığını anlamadığı işlerle iştigal etmezdi.
Sevgililer her dakika başı görüşemezdi, görüştükleri zaman ise anı doyasıya yaşardı. Anneler akşama kadar defalarca çocuklarını aramazlardı, çocukları eve geldiğinde daha içten sarılırdı. Toplantının ortasında gelen aramalar sebebiyle, kafamız dağılmazdı. Her an yaptığımız işe odaklanabilirdik. Telefon sapığı şimdiki kadar çok değildi. Zırt pırt gelen SMS’leri de sapık olarak değerlendirecek olursak, 10 saniyede bir mesaj silmek zorunda değildik. Uykular daha tatlıydı, çünkü radyasyonlu değildi. Bizi uyandırsın diye de, ya mesaj gelirse diye de yanı başımızda cep telefonlarımız yoktu.
Tamam, acil bir durum olduğunda jeton bulmak ya da ankesörlü telefon aramak zor geliyordu ama gönderdiğimiz telgraf ya da posta kartları alıcısını daha çok mutlu ediyordu. İletişimin bir değeri vardı.
Telefonu değiştirdim, o yüzden sen dahil yüzlerce arkadaşımın numarasını kaybettim bahaneleri ya da gerekçeleri yoktu, telefon numaraları telefon rehberine kaydedilir ve yıllarca saklanırdı. Yönümüzü pusulayla buluyorduk, fotoğraf çeken, yol gösteren, müzik çalan, e-maillerimize ulaşmamızı sağlayan ama elektrikle çalıştığı için sık sık bizi ortada bulan bir cihaz yoktu. O olmadığında, şarj aleti peşine düşerek sinirlerimiz bozulmuyordu, her işimiz aksamıyordu. Çünkü her işi o işle görevli olan cihazlar yapıyordu. Araba kullanırken cep telefonuyla konuşmak zorunda değildi kimse.
Tüm bunları unutmuşken, şimdi de akıllı telefonlar hayatımıza girdi. İlk başta uzak durmuştum, sonra mecburiyetten Andoid işletim sistemine sahip klavyeli bir tane akıllı telefon da ben almıştım. Şimdilerde ise şarj yerinde sorun olmasından dolayı ve benim teknik servise gitme konusunda gösterdiğim eringeçlik sebebiyle, şu anda telefonum akılsız. Akılsız ama çift hatlı, şarjı akıllı telefona göre daha fazla gidiyor, normal bir telefondan beklenen tüm görevleri eksiksiz şekilde yerine getiriyor. Yerine getiremediği özelliklerin başında ise, insanları etkilemek, vay be dedirtmek, zengin görünümü vermek gibi özellikler var, ama bu benim için çok da önemli değil.
Jullian Assange isimli şahsın iddialarını duyunca, iyi ki telefonumun şarj yeri bozulmuş der oldum. Sayın ilginç iş adamı der ki; “Hanginiz iPhone kullanıyor, kaçınızın blackberrysi var. Kim Gmail kullanıyor? O zaman hepiniz aynı batağa saplanmışsınız”
Bu iddialara göre, geliştirilen istihbarat teknolojisi, bir cep telefonundaki tüm görüşmeleri tümüyle bu teknolojiyi elinde bulundurana açıyor. Bu bilgiler kaydedilebiliyor. Cep telefonu açık olmasa bile ortam dinleme aygıtı haline dönüştürülebiliyor. Attığınız her SMS belli bir merkeze de gidiyor. Girdiğiniz her internet sitesi kaydediliyor, o sitede neler yaptığınız da kaydediliyor. İstenirse, anahtar kelimeler geçtiğinde kayıt başlıyor. Telefon görüşmesi yapan bir kişinin sesinden yaşı, cinsiyeti, stres durumu tespit edilerek bir ses kimliği çıkarılıyor ve bundan sonra yaptığı her görüşme bu kimlik ile takip ediliyor. Aynı şekilde, elinizde akıllı bir telefon varsa GPS üzerinden konumu 50 metrelik bir alan içerisinde belirleniyor. Bu işlemlerin bir kısmı akılsız telefonlarda da yapılabiliyordu ama akıllı telefonlarla kapsama alanı daha da genişlemiş durumda.
En kötü huyumuz, bazen de en iyi huyumuz oluyor. Toplum olarak, bahsettiğim bu huy : unutmak. Daha geçen aylarda Wikileaks yaptığı açıklamalarla ortalığı karıştırmıştı, ama şimdi unuttuk. Wikileaks o açıklamalar sırasında şunu da demişti, “Elimde, 287 dosya, 25 ülkede faaliyet gösteren 260 şirketin tanıtım broşürleri, müşterilerine yaptıkları sunumlar, videolar, imzalanan sözleşmeler, kullanıcı el kitapları ve fiyat listeleri var.” Acaba bu dosyalar başka kimlerin elinde var? O zaman ticaretin 1. Kuralı olan sır ortadan kalktıysa, bu şartlarda nasıl rekabet edilebilir? Hiç düşündünüz mü?
İngiliz Telesoft şirketinin bir sunumda sunduğu iddia da çok manidar; “Geliştirdiğimiz aletler ve yazılımlar onbinlerce telefon görüşmesini birebir kaydedebiliyor”
Tüm bunlar olurken, reklama milyonlar ayıran cep telefonu üreticileri ve GSM / Telekom operatörleri uyuyor mu?
Evet uyuyor. Bu türden yazılımları üreten firmalar, aynı zamanda internet servis sağlayıcılar ve telefon cihaz üreticileri de uyutuyorlar. Çünkü; bu türden yazılımlar kolay tespit edilebilecek türden değil. Bu yazılımları satanlar, zaten bu özellikleri inkar etmiyor, ticari mal olarak satıyor ve faturasını da kesiyor. İstihbarat kuruluşları, hükümetler, polis ve ordu teşkilatları gibi kurumlara satıldığı iddia ediliyor. Bu yazılılar yasaklı ülkeler olan Libya, Çin, Suriye, Mısır gibi ülkelere ise kesinlikle girmiyor deniliyor. Peki ya giriyorsa?!… Peki ya resmi kurumlar dışındaki kurumlara da satılıyorsa!…
Son olarak Habertürk’te görmüş olduğum şu anlamlı listeyi paylaşmak ve özet olarak sizi “Yalın Hayat” a davet emek istiyorum. Yalın Hayat da neki sorusunun cevabını ise bir sonraki yazıya bırakalım.
E-Posta İzleme Yazılımı Üretilen Ülkeler
Brezilya
Danimarka
Fransa
Almanya
Hindistan
İsrail
İtalya
Yeni Zellanda
Rusya
İsviçre
İngiltere
ABD

GSM Dinleme Yazılımı Üretilen Ülkeler
Brezilya
Kanada
Çin
Kolombiya
Danimarka
Fransa
Almanya
Macaristan
Hindistan
İsrail
İtalya
Hollanda
Yeni Zellanda
Polonya
Rusya
İsveç
İsviçre
Türkiye
İngiltere
ABD

İnternet İzleme Yazılımı Üretilen Ülkeler
Brezilya
Kanada
Çin
Kolombiya
Çek Cumhuriyeti
Danimarka
Fransa
Almanya
Macaristan
Hindistan
İsrail
İtalya
Hollanda
Yeni Zellanda
Polonya
Güney Afrika
İsviçre
Türkiye
İngiltere
Ukrayna
ABD

Truva Virüsü’nü Yayan Ülkeler
Fransa
Almanya
İtalya
İrlanda
Hollanda
İngiltere

Konuşma Analizi Yazılımı Üretilen Ülkeler
Çek Cumhuriyeti
Danimarka
Fransa
Almanya
Hindistan
İsrail
İtalya
Rusya
İspanya
İngiltere
Ukrayna
ABD

GPS İzleme Yazılımı Üretilen Ülkeler
Fransa
Almanya
Hindistan
İtalya
Ürdün
Güney Afrika
İngiltere
ABD

Saygılarımla,

Hakan TOPUZOĞLU
Eğitimci/Yazar

759270cookie-checkTelefonunuz mu akıllı, siz mi?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.