İngiltere’deki gazeteler, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın haya ve iffet gibi konularda yaptığı açıklamaları çok severek 2 gün boyunca yayımladı…
Arınç, “Kadın ise o da iffetli olacak. Mahrem-namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak. Bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak, iffetini koruyacaksın…” demişti.
Guardian’a göre Erdoğan hükümeti bu tür ayrımcı sözleri ilk değil ve Erdoğan kadın ve erkek arasında eşitliğe inanmıyor.
Times yazarlarından David Aaronovitch de “Şaka değil, kadınların gülmemesini istiyor” başlıklı makalesinde, “Bir Türk bakanın garip sözleri namus cinayetleri ve toplu tecavüzler dünyasından çok uzak değil’ yorumunu yaptı. Yazara göre Arınç’ın “ağır top” olması sözlerinin ciddiye alınmasını gerektiriyor.
Türkiye’nin İngiltere’deki yüz milyonlarca sterlinlik tanıtım ve imaj yatırımı Arınç sayesinde 2 günde yerle bir oldu… Türkiye bu çağdışılığı haketmiyor.
***
Bir garip seçim…
Cumhurbaşkanlığı seçimi evlere şenlik… Ne yasa, ne kural, ne hukuk, ne etik, ne ahlak ve nede mantık…Hepsi hak getire…
Yurtdışındaki seçmen ilk kez oy kullanma hakkını bu yıl kazanmıştı. Ne var ki rendevu sistemi ve oy kullanma mekanlarının nüfusun yoğunlaştığı bölgelerden çoook uzak yerlerde olması seçime ilgiyi azalttı… Yapılan itirazlar da sonuç vermedi. Son olarak Yüksek Seçim Kurulu randevusuz oy kullanma isteğini reddetti…
Tatil (aslında aile ziyareti) için İstanbul’dayım… Basın İlan Kurumu ve Feshane gibi resmi ya da yarı resmi kuruluşlarda ‘Milletin adamı’ Tayyip Erdoğan’ın dev seçim posterleri duvarlarda… Başta TRT olmak üzere yalaka medya Tayyip Erdoğan’ın seçim propaganda aracı gibi… Devletin görünür ya da görünmez kurumları açık ya da kapalı olarak Erdoğan için çalıştırılıyor.
Muhalefetin “tek adam” yönetimini engellemek için ortak aday olarak sunduğu Ekmelettin İhsanoğlu ne yazık ki çok yetersiz… Kampanya boyunca İhsanoğlu iyi bir demogog ve dogmatik bir hatip olan Erdoğan karşısında yalnızca savunmada kaldığı söylenebilir…
Şimdi bir öngörü gazeteciliği yaparsak Tayyip Erdoğan’ın ilk turda koltuğa oturma olasılığı çok yüksek görünüyor… Ekmelettin İhsanoğlu yüzde 30’larda kalacağını Selahattin Demirtaş’ın yüzde 15 gibi beklenenin üzerinde bir oy alacağını düşünüyorum…
Seçimlerden sonra CHP ve MHP’de kazan kaldırılacak. Kılıçdaroğlu milletvekillerinin onayına sunmadan aday belirlemenin diyetini ödeyecek. CHP’nin liderlik yarışı partiyi önce ikiye sonra üçe bölünme eşiğine getirecek… MHP’de ise partinin anti-demokratik yapısı uyarınca kazan kaldıranlar elenecek…
Ortaya adı konmayan bir başkanlık sistemi ve daha da küçülmüş, güçsüzleşmiş bir muhalefet panoraması çıkacak…
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun kuklası yeni başbakan, iktidardan çıkarı olan iş ortaklarını daha da şımartacak. İktidarın AB ve ABD’ye karşı takiyye dönemi yeni bir evreye girerek Türkiye AB’den daha da uzaklaştırılacak.
Bütün bunlar yaşanırken işçi sınıfı başta olmak üzere kadınlar, engelliler, emekliler için yaşam daha da zorlaşacak. Kürt halkı bir kez daha aldatıldığını anladığında, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş olacak…
Bu senaryo külliyen kötü değil tabii… Türkiye’nin aydınlık yüzü Gezi Direnişi ‘söndü, bitti, gitti…’ denildiği bir anda sokak muhalefetini başlatacak… Bu kez direnişin seli bentleri yıkarak bütün pislikler silip süpürecek…
İşte o gün geldiğinde ‘Bir tarih evvelinden’ bunları yazdığımı hatırlayın lütfen… Şaka yapmıyorum ha…