Arjantin Uzay Sidik Yarışına Çıktı

Ben, ne zaman, Arjantin Devlet Başkanı Bayan Cristina Fernández de Kirchner üzerine bir şey yazsam, Londra’dan gazetemizi yöneten Faruk Eskioğlu‘nun eskimiş muhalefetiyle karşılaşırım:
¨Yahu, Mahmut Hoca! Ne bulursun bu kadında, anlamış değilim… Bu ne tutkudur!¨
Böyle deyip yazdıklarımı, hasır altı eder; kıskanç adam…
Oysa ben Latin güzeli, dul bayan Cristina Hanım için birbirinden değerli nâmeler yazmaktayım.
Horoz hayatına merak kesildiğimden değil, sadece siyasî gazetecilik yapıyorum; kısa siyasî fıkralar yazıyorum.
Bunlardan bir tanesi, geçtiğimiz ay içinde, New York’a kadar zahmet ederek gelip Birleşmiş Milletler Cemiyeti binasının genel kurul salonunda sunduğu konuşmasına dair bir yazıydı; Faruk Eskioğlu, bakın bunu da yayıma çıkarmadı…
Şimdi sıkıysa, bu yazıyı çıkartmasın da göreyim! Zira yazı Uzay Sidik Yarışına dairdir…
Bu kez, Arjantin’in Uzay’a uydu göndermesine ait bir haberin Başkan Hanımı nasıl mest ettiğini yazacağım.
Evet, Başkanın Keyfi yerindedir…
Nasıl olmasın ki?
2015 yılında, henüz günü saati açıklanmamış bir zamanda Arjantin Uzay’da olacak; uydusuyla…
Tümüyle kendi teknolojisini kullanarak üretilmiş Vex1a isimli uydunun 9 milyon Dolara malolduğu belirtiliyor; aslına bakarsanız bir para değil…
Lakin Arjantin için büyük paradır. Yüksek enflasyon, siyasi dengesizlikler ve ekonomik büyümenin düşme gösterdiği ülkede bu yatırımın bir anlamı yoktur. Arjantin pampa’larda ürettiği sığır etini yok pahasına satıyor, ihracat geliri ulusal gelirin yüzde 10’unu geçmez oldu.
Fakat Uzay, Halk Kitleleri için mühim şeydir.
Populist-Halkçı yani Arjantin tarihinden apartılmış biçimiyle aktarırsak Peroncu olan dul Başkan Cristina bu işe önem veriyor.
Eva Peron da veriyordu; uzay aracına değil…
Halka, karşılığı olmayan para basıp avuç avuç dağıtmaya…
Sadaka aldığına sevinen dilenci, köle misali halk da Eva’yı seviyordu; şimdi Cristina’yı seviyorlar.
Ben de seviyorum, hoş kadın!
Gelelim Uzay Aracına…
Beş katlı bir apartman cesametinde olduğu söylenen bu hantal şeyi Uzaya fırlatmanın gereksizliğini savunanlar çıkıyor olsa dahi, Arjantin’in mühimsenen günlük gazetesi El Tiempo-Zaman, ¨Nihayet rüyalar gerçek oluyor, Arjantin artık Uzayda!¨ diye sevindirik bir başlık atınca iş ciddiye bindi.
El Tiempo’cu dostlarımız boşa başlık yazmaz!
Tıpkı, bizim cemaate ait ZAMAN gazetesinin birden demokratikleşmiş yazarları gibi…
Şimdi bütün mesele 5 katlı apartman iriliğindeki uyduyu yörüngeye yerleştirmeye kalmıştır.
Bunun için saatte 900 km.hıza ulaşacak füzeler hazırlanıyor, rampalar yapılıyor, hasılı çok meşguller…
Onları ve Cristina’yı rahatsız etmeyelim.

Başkan Hanım, yani Reis’ânım, ¨Uydumuz tarım, hayvancılık, deniz ürünleri gibi alanlarda veri toplayacak, barışcıl amaçlara hizmet edecek!¨ dedi.
Bu bize yeterli; Reis’ânımın sözüne itimat ederiz.
Arjantinliyi tanımış olanlar hatırlayacak ve sözümüze hak getirecektir: Arjantinli, dünyada küstahlık derecesine varacak kadar gurur sahibi tek milletidir.
Bu Uzay Projesi’yle, ne zamandır, hatta Falkland Adalarını işgale kalkışıp İngilizlerin Demir Bayanı Margaret Thatcher‘dan bir ufarak dayak yediği zamandan bu yana kaybettiği ulusal gururu geri almaya çalışmaktadır.
Bu işin öncüsü de Halkçı-Popülist, oraların Ecevitçisi sayılması gereken dul Reis’ânım, Cristina’dır…
İşin latife kısmı bir yana, bugün Uzay’a çıkmak hem çok kolay ve ucuzadır, hem de bir anlamı yoktur.
Birçok devletin Uzay’da fırıldak gibi dolaşan peykleri bulunuyor.
Son çıkanlar arasında halkı açlık çeken Kuzey Kore‘nin olduğunu da hatırlarsanız, artık bu işin cılkı çıktı diye düşünebilirsiniz.
Ancak, kitleler açısından durum farklıdır.
Uzay’a çıkmak, ağaca çıkmaya benzemez!
Bugün Uzay’a çıkmak, bir vakitler ABD’de Taylorizm ve Fordizm ne ise işte odur.
Şimdi Uzay’a çıkmak, bir vakitler SSCB’de Stakhanovite Hareketi ne ise, odur; hani ne kadar çok kömür çıkarttı diye aferin alan Stakhanov var ya, işte o!
Bütün bu yönleriyle bize Uzay’a gitmek bir sidik yarışından öte anlam ifade etmiyor.
Reis’ânım pek şıktır, güzel giyinir, makyajı tamdır, hoca kürsüsünden – Ex Cathedra – söylev verir gibi konuşmasını izlemek pek hoştur. O konuşurken biz de neş’esine katılırız.
Ne var ki Uzay Sidik Yarışı’nda mânasız paralar harcadığı için neş’esi kalıcı olmayacaktır.
Zira her neş’e gibi bu da çok uzun sürmez.

______________________

* Mahmut Şenol, AçıkGazete yazıları, Ekim MMXIV
[email protected]

1593520cookie-checkArjantin Uzay Sidik Yarışına Çıktı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.