Galiba, Sahra’ya taşınıyorum*

İnsanın kulağının delik olması lazım; hele bu devirde…

Bunun için dünya haberlerine kulak kabartmak yeterli oluyor…

Radyo ne gün duruyor, sanki… Geçen hafta bir Amerikan radyosunda haber programı dinlerken, kulak misafirliği işe yaradı. Radyo sunucusuna bakılırsa, Afrika’nın, kumuna yumurta koysan 3 dakikada rafadan yapmaya hazır Sahra çölünde, son 10 yıldır yağış oranı artmış bulunuyordu.

Küresel ısınmanın bir sonucu olarak, Okyanuslardaki su buharı fazlalaşmıştır. Buhar yükselip bulut olunca yağması gerektiğinden, en yakınındaki Afrika’ya gidip orada, çöller bölgesine yağmurunu dökmektedir. 1990’den beri Sahra’da kilometrekareye günde 1-2 mm yağmur yağmaktadır; iyi haber… Ne o, bakıyorum da hemen kulakları diktiniz!

Buna pek şaşırmıyorlar, aslına bakarsanız. Hollandalı Prof.Reindert Harrsma altı bin yıl evvel Sahra’da göller ve nehirler olduğunu kanıtlamaktadır; demek ki çöl son 4-5 bin yılın işidir!

Kulak veriniz! Bilim adamlarına göre, yakın gelecekte, Sahra’da yeşillenmiş toprak örtüsü görülecektir. Hatta ormanlara rast gelinirse, buna şaşmamak gerekir: Sahra kirazı, çöl kaysısı, vâha şeftalisi de mümkündür! Zaten uydudan alınan görüntülere bakılırsa, artık çölde hafiften hafife yeşerme başlamıştır; hani, rutubetli bodrumların duvarlarında biraz yosun rengi olur ya, öyle…

Bunda ne var demeyiniz; var elbette, hiç olmaz mı! Bu, kulağı kirişte olmaktır…

Sahra haberini dinlediğimden beri, bende dayanılmaz bir yatırım hırsı peyda oldu, beni tutana aşkolsun!

‘Gidiyim’, diyorum, ‘Şu Sahra’dan birkaç yüzbin dönüm, kumlu mumlu demeden, çöl arazisi kapatayım’!

Nasılsa şimdi ucuzdur, hatta bedavadır! Bir ümitle söylenebilir ki belki üste para vermek ihtimalleri dahi bulunur… Bu arazinin yakın zamanda yemyeşil olacağını düşünmek bir hayal değil, kapitalist bir yatırımcılık tahminidir. Ben, vakt-i zamanında, ‘Bodrum Bodrum iken’, şöyle çocuk battaniyesi kadar bir yercik almamaktan pişmanlık duyan biri olarak, diyorum ki, şu Sahra işine kulak kabartıp ilgilenmelidir. Bodrum’da bugün 1 metrekare yer almaya para mı dayanır: Sahra da gün gelip, öyle olacaktır.

Sonradan, kulak bükmedi demeyiniz…

Ancak, bu yeşillenen alanda hayvancılık yapılamaz sanıyorum: Zira, yine aynı radyo haberine bakılırsa, küresel ısınma nedeniyle koyun cinsinin cesâmeti, boyutları, küçülmekteymiş. Bunun nasıl olduğu pek anlaşılır değil, ancak bilim adamları öyle diyorsa, öyledir. Anlaşılan şu: Güyâ, dünya ısısındaki artış yüzünden sıcaklığa dayanmak için canlılar bodur kalmaya yönelecek, hayvanların boyutları küçülecek, fakat öncelikle koyunlar bundan etkilenecektir. Koyunların öteden beri dertli dertli düşünmelerinin nedeni bu olsa gerekir. Zaten onlar, ‘Allah canımızı bir alsa da bu hayattan bir kurtulsak’ diye mel mel bakarlar, çok mutsuzdurlar, ne yapsanız onları neşelendiremezsiniz…

Koyunların, kaynar suda yıkanmış naylon çamaşır gibi çekip kısalması eğer hayvanlar âlemine, oradan da insanlığa bulaşırsa durum kötü demektir.

Cüceleşmiş bir insanlık mı, aman Allah yazdıysa bozsun!

İnsanlığa bu kadar cücelik, bu kadar alçalma yeter de artar, fazlasına gerek yoktur.

Kulaktan kulağa aktarılan bu türden evhamlara kapılmaktansa, iyi şeyler düşünmelidir: Mesela, Sahra çölünde arazi kapatmak gibi…

Bu Sahra lafı, fıkra yazarınızın kulağına çalındı da kulaktan dolma lakırdı ediyor sanmayınız; bu iş ciddi… Siz Sahra’da bir yer alın, sonra kulaklarımı çınlatırsınız!

Teklifi kulağa küpe yapsanız iyi olacak; durduk yere, kulağınıza kar suyu kaçırmadık!

*Bu yazı GazeteKent’te de yayınlanmıştır.

1591960cookie-checkGaliba, Sahra’ya taşınıyorum*

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.