Gazete başlıklarından günün çorbası

Seçimlerde patlama yapmaya hazırlanan CHP ise, sönmüş yıldız Mesut Yılmaz’ı aday gösterecekmiş. Evren bile kendini yenilemek uğruna takım takım yıldızlarını feda ederken, karadeliklerden evreni izlemek bu oluyor işte…

Büyük yıldızın, “ bitaraf olan bertaraf olur…” patlamasına karşı büyük patlama yapan TUSİAD, şimdi yine yıldızını söndürüp küçük dünyasına dönüş manevrasında. Okumuş, zengin, görmüş geçirmiş, ekonomimizi ellerinde tutan işadamı duayenlerimiz, reverans yaparak elini sıkıyorlar henüz patlamamış yıldızımızın. Victoria’s Secret’in mankenleri bile apaçık beraber yürümezler bu yollarda… Bu kadar korkarak… Hay patlamayın e mi?

Peki dönme hızını finale doğru arttırarak 1 saniyelik geri kalmasında arayı kapatan Dünya’nın bu hız arttırışına ne dersiniz? Kadeş savaşından beri Anadolu topraklarında görülen en hızlı dönmelikten bile ilginç değil mi bu hız?

Bu hıza bizim nesil ayak uydurmakta zorlanıyor besbelli. Yoksa bizim neslin yönettiği Dünya böyle yanardöner olmazdı. Peki gelecek nesillerden hayır var mı? Bence yok. Çünkü İngiliz Daily Mail gazetesine göre, bilgisayar çocukları, bisiklete binmeyi, hatta ayakkabılarını bağlamayı bilmiyorlar.

İnternet güvenlik şirketi AVG tarafından, 11 ülkeden 2.200 annenin verdiği bilgiler ışığında yapılan araştırmada, 2-5 yaş arası indigo çocukların internette sörf yapabildikleri, cep telefonuyla arama yapabildikleri belirlenmiş. bunların % 48’i ev adreslerini doğru biliyorlar, % 11 ayakkabılarını bağlayabiliyorlar. Araştırma daha derinleşmemiş ama eminim 6-10 yaş arasının % 80’inin e- mail adresleri vardır ve flash belleklerini USP porta bağlayabiliyorlardır.

Şimdi gel de gelecek nesillere, bu hızda dönen Dünya’yı bu durumda emanet edip etmemeye karar ver… Analog mantaliteden, digital ufka dönmek bu kadar keskin olmamalıydı. Dünya’da şaşkın zaten. Ya hızlanıp atmak istiyor üstünden yük gördüklerini, ya da “en hızlı dönen benim, kıçınızı yırtmayın bana yetişemezsiniz…” demeye getiriyor mesajı alan döndüreklere…

O zaman ne yapacaksın? Nerde o eski günler diye hayıflanacağına, taşları bağlayıp, köpekleri salan otoritelere soracaksın. “ Ne hale döndürdünüz bu Dünya’nın şeyini?” diye…

1.5 ton altını bir yerine sığdırıp ülkesinden kaçan Tunus Cumbabası’nın değil, 17 yaşındakilerle parlementoda grup kurmuş, iki eliyle bir şeyini doğrultamazken, ardını halka döndüren İtalyan makarnasının değil, karanlık Hizbullah’ı özgürlüğe döndürüp, Silivri’yi aydın kampına döndürenlerin değil, liderlik egosunu tatmin etmek için müritleri tedricen cemaate döndürenlerin değil, delikanlı gibi taraftarıyla elele fair play oynamak yerine, otorite karşısında zil takıp döne döne oynayan başkanların değil, TÜSİAD’ın açılımını “ Tayyip Üstad Sen İstedin Arkanda Duruyoruz” a döndüren şey adamlarının hiç değil,

ayakkabısını bağlayamayan çocuğun Dünya’sını kurmamız daha önemli artık. Bağlamayı öğreterek… Bugünden… Yoksa bir güneş uğruna ya rab, neler neler patlayacak !

Ha! benim fikrimi sorarsanız… Yaş aldıkça nostaljiye sararsınız ya! İnanın, Arena’nın parlak ufuklara görkemli açılışından sonra, çok sevdiğim Ali Sami Yen’e dönmek istemem. Ama Mekteb-i Sultani’nin avlusuna dönerim. Ama Kadeş’in Hititler’ini, bu zamanın Arap’ına tercih ederim. Kendi küçük güneşimizi de patlayası Betelgeuse’ye…

Metin Sözüçetin

753150cookie-checkGazete başlıklarından günün çorbası

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.