Eskiden Londra uçağına binerken soluğumu tutabildiğimce tutardım. Kimbilir belki memleketteki son nefesim diye düşünürdüm…
Prof. Dr. İbrahim Sirkeci’ye göre kimse keyfinden yerini yurdunu değiştirmez, mutlaka bir “çatışma” olması gerekir… Memleketinde akraba ve dostlarınla birlikte mutlu bir şekilde yaşamayı kim istemez ki. Nazım’ın dediği gibi “Memleketimi seviyorum / Çınarlarında kolan vurdum, hapisanelerinde yattım / Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.”
Belki siz de aynı şeyleri duyumsuyor olmalısınız, yıllar gectikten sonra memleketteki değişime ayak uyduramaz olduk. Hayal bile edemediğimiz bir yöne evrildi Türkiye… Bir zamanlar radikal gördüğümüz Erbakan’ın tayfaları virüs gibi yayıldılar hayatın her alanına ve Ortaçağ kültürlerini dayattılar medeniyetin beşiğine…
Biz de İngiltere’de Kahramanmaraşlısından İzmirlisine farklı bir toplum olarak harmanlandık. Biz, memleketteki eş dosttan daha çok birbirimize benzer olduk…
***
Şair ne güzel yazmış:
“Memleketim / Ankara ovasında keçiler / kumral, ipekli, uzun kürklerin parıldaması / Yağlı, ağır fındığı Giresun’un / Al yanakları mis gibi kokan Amasya Elması / zeytin, incir, kavun ve renk renk salkım salkım üzümler / ve sonra kara saban / ve sonra kara sığır / ve sonra: ileri, güzel, iyi / her şeyi / hayran bir çocuk sevinci ile kabule hazır / çalışkan, namuslu, yiğit insanlarım / yarı aç, yarı tok / yarı esir…”
Şimdi memlekette maçlarda Ortaçağ terörünün katlettiği masum insanlara saygı duruşunda “Yuh” çekip tekbir getiriyor o yiğitler. Bir torba kömüre karşılık oyunu haramilere satıyor o kömür gözlüler…
İyiki son uykuya dalan bir daha uyanmıyor. Ya Nazım uyanıp görseydi memletindeki o insan manzarasını… Çatıp kaşlarını, “Ne hale getirmişsiniz!” dese, ne derdik?
***
İngiltere’deki toplumun oluşmasında katkıda bulunanları, iz bırakanları uzun süredir yazmaya çalışıyorum. Çalışmamda yer alan iki değerli toplum üyesi Kıbrıslı Türk Akademisyen Tözün İsa (59) ve duayen turizmci Tulip Holidays’in sahibi Kadri Sökmen’i (64) en verimli yaşlarında yitirdik.
Dr. Tözün İsa 70’li yıllarda ailesiyle İngiltere’ye yerleşmiş ve 1985’de South Bank Üniversitesi’nden öğretmen olarak mezun olmuştu. ‘Türkçe konuşan çocukların eğitimi’, ‘Çift Dilli Eğitim’ ve ‘Azınlık Grupların Eğitim İhtiyaçları’ Dr. İsa’nın çalışma alanları arasındaydı.
Türkiye’deki 12 Mart 1971 Askeri Muhtırası sonrasında Londra’ya gelerek üniversite okuyan ve sonrasında turizm söktöründe çalışan Kadri Sökmen de, başarılı bir işadamı ve iyi bir demokrattı.
Kadri abiyle vefatından bir kaç gün önce ofisinde geleneksel “N’olcak bu memleketin hali” sohbetimizde Türkiye’deki gelişmelerden büyük kaygı duyduğunu söylemişti.
Kadri abicim bilirim şimdi Nazım’ı mutlaka görmeye gideceksin. Büyük şaire de o son kaygılarını anlatma lütfen. Hele o “Yuh”tan hiç sözetme. O hâlâ memleketteki insanların çoğunu çalışkan, namuslu velakin yiğit bilsin.