Johann Hari bir yıllığına sustu

Johann Hari, muhalif bir gazeteci. 10 yıldır İndependent Gazetesinde yazıyor. Cambridge mezunu. Yazdığı siyasi yazıları nedeniyle 2008 yılında Orwell ödülünü ona verdiler.

Ünü İngiltere’nin dışına taşmış bir gazeteci o. “The New York Times”, “Le Monde”, “The Nation”, “El Pais” ve “Ha’aretz” da zaman zaman makaleleri yayınlanıyor. Türk okurları da “Zaman” ve “Radikal” de çıkan makalelerinden onu çok iyi tanıyor.

Johann Hari için muhalif gazeteci tanımlaması kullanılıyor. Geçen hafta bu tanımlamanın yanına bir de “Bay kes – yapıştır”* tanımlaması eklendi. Radikal Gazetesi’nde Elif İnce imzasıyla çıkan “Bay kes- yapıştır” başlıklı yazı, birkaç aydır süren bir soruşturmanın sonucunu açıklıyordu. Ne yazık ki, Johann Hari’nin bileğinin hakkıyla kazandığı ününe gölge düşmüştü.

Johann Hari epey can sıkan yazılar yazıyordu. Sadece İngilizler değil, Fransızlar, hatta ABD’de ki özellikle aşırı sağcılar ondan rahatsızdı.

Örneğin, Somali`de yaşanan korsanlık masalının ardında yatan gerçekleri yazıyordu. Korsanlara karşı 2009 yılında yürütülen savaşı, milattan önce 4. yüzyılda yaşamış ve ölmüş olan bir korsanın şu sözleriyle özetliyordu bir yazısında. Diyordu ki:

“Bir şahıs yakalanmış ve ‘denizlerin mülkiyetine sahip olmak’ ile neyi kastettiğini öğrenmek isteyen Büyük İskender’e getirilmiştir. Korsan tebessüm ederek cevap vermiş.

‘Sen bütün dünyayı ele geçirmekten neyi amaçlıyorsan ben de onu amaçlıyorum. Ama gel gör ki bunu bir gemi ile yapmaya çalışan ben bir hırsız olarak isimlendiriliyorken, bunu bir filo ile yapmaya çalışan sen bir imparator olarak isimlendiriliyorsun. Neden?’ “**

Bir başka yazıısnda “Filistinliler bağımsızlıklarını ilan etmeli” diyordu:

“Filistinlilerin tek başlarına içinde bulundukları koşulları değiştirmeleri mümkün değildir. Ancak abartıdan sakınan ve zekice uygulanacak uluslararası bir baskı Filistinlilerin elini güçlendirebilir. Tek taraflı bağımsızlık ilan etmeyi ve uluslararası toplumu da kendilerini devlet olarak tanımaya çağırmayı düşünmektedirler. Bu, işgalin ortadan kalkması için yeterli değildir; yine de Filistinlilerin içinde bulundukları koşulları herkesin apaçık görmesini sağlayacaktır. İngilizler ya da İsrailliler kadar Filistinliler de bir millettir ve devlet kurmayı hak etmektedirler. Netanyahu, İsrail`in haritadan silinme tehlikesinden bahsederken Filistin, İsrail`in tankları ve silahlarıyla her geçen gün biraz daha haritadan silinmektedir. Neden Filistinliler kendi topraklarına sahip olma hakkını `kazanmak` için suiistimalci bir dış politikaya boyun eğmek zorunda olsunlar?”***

Çevreci kişiliğiyle de can sıktığı oluyordu. Yazılarında büyük oranda batılı ülkelerin sorumlu olduğu küresel ısınmadaki rolünü anlatıyordu. Örneğin, bu amaçla gittiği Bangladeş gezisinden sonra, yavaş yavaş suya gömülen Bangladeş’in yüzyılın sonunu göremeyeceğini açıkça yazmaktan çekinmemişti

Johann Hari’nin yazılarını internetten bulup okumak mümkün. O yüzden daha fazla uazatmayacağım.

Johhnn Hari’nin yükselen yıldızı, bu yıl haziran ayında internetteki bir blog tarafından fikir hırsızlığıyla suçlanmaya sönmeye başladı. Bu sitede Hari’nin İtalyan Marksist düşünür Antonio Negri’nin kitabından birçok alıntı yaptığını ve bu alıntıları kendi söyleşisinin bir parçası gibi yazdığı iddia edilmişti. Bu iddialar üzerine İndependet Gazetesi Hari hakkında soruşturma başlattı. Sonuç olarak, Hari’nin birçok röportajında kitaplardan ve başka söyleşilerinden alıntı yaptığı ortaya çıktı.

Hari, sadece alıntı yapmakla yetinmemiş, takma isimlerle Wikipedia’da kendi biyografisine övgüler yağdırmış, sevmediği yazarların biyografilerine “antisemitik”, “homofobik” ve “ayyaş” gibi hoş olmayan ifadelerle müdahalelerde bulunmuş.

Genç gazeteci bu yaptığının “çocukça”ve “kötü niyetli” olduğunu kabul etti ve özür diledi. Alıntı konusunda ise özür dilemiyor. Amacının mükemmel bir yazı ve söyleşi ortaya çıkarmak olduğunu, bu amaçla böyle bir yönteme başvurduğunu söylüyor. Hari’nin savunmasındaki “Gazetecilik eğitimi almadığım için, yaptığının yanlış olduğunun farkında değildim.” sözüne dikkat çekmek isterim. Hatasını anladığını, bundan sonra yaptığı alıntılar için dipnot kullanacağını ve söyleşilerinin ses kaydını internette yayınlayacağını söylemesi, onun ceza almasını engellemedi elbette.

Şimdi, bir yıl boyunca gazetecilik eğitimine tabii tutulacak ve 2012 yılına kadar da gazetecilik yapamayacak.

Johann Hari, bir süreliğine sustu ya da susturuldu. Asla yaptığını hoş görmek mümkün değil ama, sanki bu işin ardında “big brother”ın parmağı var gibi görünüyor.

*21 Eylül 2011 – Radikal – “Bay Kes Yapıştır”
** 11 Aralık 2010 – Radikal – “Korsanalr Bir de Bu Açıdan Bakın”
*** 13 Mart 2010 – Zaman – “Filistinliler Artık Bağımsızlığını İlan Etmeli”

670090cookie-checkJohann Hari bir yıllığına sustu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.