Manikürcü balığa çalışma izni yok*

Bu balığın boyu birkaç santim ama yaptığıyla boyundan büyük işlere kalkıştı: Hem havuzdaki suyu bulandırdı, hem de Arizona Eyaleti’ni ayağa kaldırdı. Garra Rufa diye bilinen, Latince’deki bilimsel adlandırmasıyla Cyprinion macrostomus balığı, dişsiz ağzıyla ayaklarda törpü görmemiş kalın derilere, mantarlara, nasırlara, çatlamış tırnaklara, yara berelere dadanınca Amerikan Sağlık Teşkilatı bundan rahatsız oldu ve balığın manikür-pedikür yapmasına izin vermedi!
Aslına bakılırsa, Amerika’da yaşamayan bu balığı özel havuzlar içinde Asya’dan getirip, Arizona’nın Pheonix kentindeki açtığı güzellik salonunda manikür-pedikür sırasına girmiş kadınların hizmetine sunan, girişken Çinli iş kadını, Cindy Vong olmasaydı Amerikalı’nın sittin sene bu balığı görüp göreceği yoktu. Çok meraklısı varsa, elbette sırf bunun için özellikle Sivas’ın Kangal İlçesi’ne gitmesi gerekecekti. Zira, ülkemizde balıklı kaplıca olarak bilinen, dünyada eşi menendi olmaz termal alanın balığı ender bir türdü. Sonradan, bizim Kangal balığını Asya’da bazı dere ağızlarında yetiştirenler çıkınca balıklar Batı piyasayına pazarlandı. Oysa, Türkiye, bu nâdide balığın ihracını yasaklamış, doğal kaynak sayıp korumaya almıştı. Gelgelelim ticarette Çin’in önüne ket vurmak olanaklı mı, onlar bir biçimde bu balığın da tel maşasını, çakmasını üretip dünyaya satacaktı. Çin’den getirtilen bu balıklar, LaVie Nails&Spa isimli güzellik salonunda böylece işe başladı. Balığın dişleri olsa bir tür Piranha canavarı olacağı kesindi, ancak Tanrı, Sivas’a bunları bağışlarken dişlerini almıştı; Garra rufa dudağıyla emerek birşeyi koparıp çiğneyebiliyor, ama dişleyemiyor, ısıramıyordu!
Kangal balığının Çin taklitleri aynı işi görüyordu sonuçta: Güzellik salonunda ayaklarını minik havuzlara sallandıran Arizonalı bayanlara kıtlıktan çıkmış gibi saniyesinde hücüm ediyor, iki dakikada müşteri rahatlamış olarak havuzundan çıkıp ojeyi ele alıyordu. Patron Vong gayet memnundu işinden, küresel krize karşın işler kekâ idi, ta ki Arizona Eyaleti Kozmetoloji Sağlık Dairesi’nden bir uyarı gelene kadar. Uyarıyı gönderen Eyalet’in bu işlerden sorumlu müdüresi Donna Aune, bu balıkların balık değil bir cins manikür-pedikür aleti sayılması gerektiği düşüncesindeydi. Madem ki Garra rufa balığının tırnak törpüsünden, ponza taşından, makastan, keskiden bir farkı yoktu, tıpkı onlar gibi dezenfekte edilmeliydi. Ama nasıl! Balığı alıp ilaçlı suya yatıracak hâliniz yoktu ya! Öte yandan, bu balığa peşin peşin muhalefet eden bir uzman doktor görüş açıklayınca, balık baştan koktu: “Garra rufa’ların laboratuar tetkiklerinden anlaşılmıştır ki bir ayaktan kemirip aldığı nasır mantarındaki kültür bakterisi öldürücü salmonella hastalığını bir başkasına bulaştırabilir. Balıklar kesinlikle bu anlamda mikrop saçan birer canavardır.” Dr.Robert Spalding idi bunu söyleyen ve onun geçen yıl yayınlanmış Pedikür Eliyle Ölüm başlıklı kitabında benzer şeyler kanıt gösterilince, Federal Sağlık Teşkilatı balıkları ayaktan uzak tutacak yasaklamayı getirdi. Fakat Çinli Vong, kolay kolay başeğmek istemiyordu, zira büyük yatırım yapmıştı. Derhal karşı davayı açtı. Eyalet Mahkemesi, tıbbî raporlar ve bilirkişiler elde etmek için davayı önümüzdeki sonbahar aylarına erteledi. Şimdi, bayan Vong’un balıkları, gelen geçenin ayaklarına akvaryum camından iştahla bakarak, tekrar kemirecekleri deri atıkları onlara sunulacak güne kadar beklemeye alındı. Bir bakıcı günde iki kez yem döküyor onlara; organik besinleri dururken…
ABD’nin böylesi tuhaflıklarını duyduğum iyi oldu! Böylece ticari hayatta önlemi baştan alır, daha dikkatli adım atarım. Garra rufa’ya gidip ayaklarımı kemirtmek istediğim sanılmasın, onu yapacak olsam gerçeği ülkemde var! Ben, Eminönü’ndeki Yeni Cami arkasında, Mısır Çarşısı girişinde kavanozda satılan sülükten bahsediyorum. Latincesini yazmazsak olmaz, Hirudinea solucanından! Bilirsiniz, obeziteye iyi gelir! Sülüğü yapıştırdın mı, adamdaki fazla kanı höpürdetir! Sülük pazarı aslında Amerika olmalı. Hani diyordum ki şu kan emici sülükleri getirsek ABD’ye paraya para demezdik… Ama gelin görün ki garra rufa yasağı bütün ümitlerimi suya düşürdü.

*Bu yazı Cumhuriyet gazetesinde 13 Haziran 2010 da yayınlanmıştır.

1592270cookie-checkManikürcü balığa çalışma izni yok*

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.