Önce insan, sonra gazeteci…

Simitçi Memiş, hanımını ve 3 çocuğunu kaybettiğinde toplam 5 mezar kazdırmıştı, yaşama bağlılıklarını yitirdiğinden hayata küsmüştü, niyeti iyi değildi. Herkesin acılar ve umutsuzluklar içinde olduğu o acı dönemde kimsenin birbiri ile pek ilgilenecek hali kalmamıştı.
İçimizden bir gazeteci, Memiş’i bir gün yerde hareketsiz yatar vaziyette buldu, olağan kabullenilen bu durumlarda, insanlar yanından gelip geçerlerken sırtladı Memiş’i afet çadırlarının orda kurulan sağlık ocağına götürdü, ilk müdahaleler yapıldı. Daha sonra onu afet çadırlarında kalan halka teslim ve emanet etti.
Acıların küllenmesi kolay değildi, 3 kişi durumdan vazife çıkarıp afetin ön soruşturmalarını yapmak, sorumlularda hesap sormak için araştırmalara başladılar. Bunlardan biri Vefa Salman, diğerleri Faruk Kırtay ve depremde eşini, çocuğunu kaybeden ve enkazdan çıkarılan Yüksel Er idi. Hacı Mehmet Ovası’ında depremin birinci yıldönümünde gecenin 03.03’ünde topladıkları 30.000 kişi Yalova’nın tarihinde hala en yoğun kitle katılımıdır…
Dünya Bankası kanalıyla, Yalova’ya gönderilen yardım fonu, o zaman şimdiki mevcur Belediye Başkanı’nınn hazırladığı projelerin içine hayali sigortalılar konarak birilerine yönlendirildi, sigortalı olan başkası, maaşı alan başkasıydı. Hala böyle kadrolar belediyede mevcut. Günlük mesai cetveline imza atıp, belediyeye uğramayan, çalışmayan insanlar var, cebimizden beslenen…
Diğer yandan hayat devam etmek zorundaydı. Simitçi Memiş, hergün deprem anıtına gider ve çocuklarının, eşinin isimleri yazılı olan taşın önünde gün boyu dikilirdi… Önce insan, sonra gazeteci olan Yalova yerlisi kişi, ilgililere başvurarak onun deprem anırtının bekçisi olmasını sağladı. Zaten her gün orda aç billaç dikilen Memiş’e bir sorumluluk ve hayata dönüş imkanı verilmiş oldu… Orada yine aynı gazetecimizin girişimiyle açılan imza defterlerine sahip çıkmak da Memiş’in görevlerindendi. Ki o defterler içinde nice ders alınacak kelimelerle tarihe mal olmuştur… Daha sonra Memiş’i evlendirdi ve hayata kazandırdı aynı arkadaşımız…
Bu yerli gazetecimiz, Yalova’nın sorunlarını, duyurularını, haberlerini Cumhuriyet Gazetesi’ne geçen ve ülkeye maleden bu insan, bugün Fark Yalova’da internet gazetesini tek başına çıkaran sevgili Faruk Kırtay idi… Onunla aynı seçim komitesinde, Basın Komisyonu’nda olmak, onunla yoldaş ve bir anlamda meslektaş olabilmek benim için bir onur… Vazifelerimizden çok fazlasını yapacağız, parti, kent ve ülke için…
Yangına bir damla su taşıyan karıncadan fazlasını yapıp, karaya vuran binlerce deniz yıldızından ne kurtarabilirsek diye düşüneceğiz… Tüm arkadaşlarımızın koyacağı her tuğla ile ülkenin kalesi inşa edilecektir…