Bizde üniversiteyi, öğrenci yurdunu, kampüsü eli satırlı, bıçaklı faşistler basar, karşıt görüşlüler arasında kavga çıkar. Kelle koltukta okula gidilir! ABD’de ise durum farklı. Burada kampüsü zombiler basıyor! Indiana Eyaleti’ndeki, 50 bin öğrencisiyle Amerika’da ilk 10’a giren Purdue Üniversitesi’ni geçen hafta zombiler bastı ve kontrol tamamen onlara geçti. Artık bir yıl boyunca, 2011’e değin, Purdue zombilere emanet!
Bu, öyle iki satırda anlatılacak kadar kolay olmadı, iki üç hafta süren sokak çatışmalarından sonra zombiler galibiyeti aldı. Bakın nasıl oldu, anlatayım: Kasaba polis şefi John Cox’a göre emniyetten izin alınıp oynanan bir oyun için “talebe arasından” önce 1 tane zombi seçiliyor, o zombiye karşı binlerce Purdue’lü öğrenci insan olarak savaşıyor. Amaç zombiyi yok etmek! Ancak zombi, adı üzerinde zombi olduğu için bir türlü ölmüyor; o zaten ölü! Zombiyi oyun için tasarlanan süre boyunca devamlı öldürmek gerekiyor ki o tekrar canlanıp başkalarına dokunmasın. Kurala göre, zombinin dokunduğu insan derhal zombileşiyor; oluyor mu sana kampüste 2 zombi… O iki zombi elim sende oynayıp diğerlerine dokundukça, az evvel insan olanlar derhal mekân ve dünya değiştirip zombi olduklarından sayıları hızla artıyor. Malthus Teorisi bundan daha iyi anlatılamaz! Baş et, baş edebilirsen… Bir saklambaç oyunu ki sormayın! Bu oyunu, meğer son 5 yıldır oynarlarmış, ben yeni fark ettim. Zombilik, derse giren öğrencinin salt sınıfa adım attığında geçersiz: Derslikler savaşsız bölge, derste zombi,insan yan yana… Ama sınıfın kapısından çıkılınca savaş başlıyor. Zombiler ayırt edici sarı bandana işaretini başa sarıyor; insanlarsa kollara takıyor. Zombi olanlar dilerse üstlerine ürkünç, korkunç, pejmürde kıyafetler giyip dolaşıyor. İnsanlığı devam edenlerden Rambo, Superman, Örümcek Adam, Kızıl Maske gibi kıyafet giyenleri pek havalı!
Bir akşam alacasıydı, kütüphaneden çıktığım sırada önüme bir kız fırladı, “Onu gördünüz mü, orada mı” diye sordu. Hayırdır inşallah! “Kimi gördüm mü kızım” dedim, “Zombiyi” dedi… Meğer ondan kaçıyormuş. Kıza olanları sordum, öğrendim. Dalga geçer gibi bakmış olmalıyım ki “Hocam!” dedi, “Öyle demeyin, bu hayatta kalma savaşıdır, bu aslında bir tür eğitim ki bizi hayata hazırlıyor!” Demek zombiden kaçarak, örneğin kapitalist piyasada birinci gelmeyi öğrenecek. Zombilik için bir de Boiler League of Tag adlı dernek kurulmuş, 5 bin üyesi var. Boiler, bu üniversitenin lakabı! Merakım dinmiyor, kolunda sarı bant taşıyan başkasını durdurup soruyorum, o bir yandan yanıt verirken, öte yandan arkasında bir zombi eli olmasın diye pür dikkat kesilmiş, bir elinde plastik tabanca gibi birşey var: “Bunu bilmemeniz şaşkınlık verici. Tag oyununu duymadınız mı hiç?” Hayır duymadım, biz çocukken saklambaç, körebe, uzuneşek oynardık… İnsanların zombilere plastik tabancayla ateş etmesi serbest; polis buna izin veriyor. Zaten plastik mermiler zıp zıp leblebi gibi. İsabet ederse, zombi öğrenci 20 dakika süreyle oyun dışı kalıyor. Sonra yeniden canlanıp, yallah oyuna! Beriki ise tabanları yağlıyor o arada! “20 dakika süreye uygun davrandığını nasıl anlıyorsunuz” diye soruyorum, tam bizden duyulacak soru… Zombi olmakla ahlaksız olmuş değil ya, kurallara uyacak elbette! “Böyle birşey olamaz ki, kural bu!” Bunu söyleyen, Neil Armstrong Astronomi Fakültesi’nde öğrenci; yakında mezun olup NASA’da çalışacak… Zombi savaşının bu aşamasında merakım artış gösterince sonunu bekliyor ve son insanın 1999 adet zombi tarafından kuşatıldığı yerde olan biteni seyrediyorum; mahşer günü, Armegeddon gibi. Zombiler son insan-öğrenciye dokunarak onu da zombileştiriyor; o anı görmelisiniz. Böylece Purdue’de hiç insan kalmıyor!
Oyunu tasarlayıp kampüste sürdüren derneğin başkanı Kevin Barlow, önümüzdeki yıl için çok umutlu. The Exponent gazetesine “Kesinlikle bir daha üniversiteyi zombilere teslim etmeyeceğiz”diyor… Zombileşmiş olan birine ise ben soruyorum: “Aranızda hiç Türk öğrenci var mıydı?” Geçen yıl bir iki tane varmış, “Ama artık oyuna onları almıyoruz” diyor, nedenini açıklayınca hak veriyorum; bilmez miyim hiç! “Türkler zombi olmayı bir türlü kabullenmiyor, mızıkçılık ediyor. Sobelenince 20 dakikalığına ölmesi gerekir, ama itiraz ediyorlar…” Purdue’de 200 kadar Türk öğrenci var, aralarında hiçbirinin zombi olacağına ben de kanâat getirmiyorum.
_______________________
* Cumhuriyet’te 23 Mayıs 2010 tarihinde yayınlandı
