Sigara yasağı havayı korumaya yeter mi?

Şimdi bu satırları okurken, beni de tiryaki olduğu için yeni çıkan kanuna karşı çıkanlardan sanmayın. Allah’a şükür tiryaki değilim, sigarayı hiç kullanmadım ve kullanmayı da düşünmüyorum. Ancak, yüzeysel düşünülerek çıkarılan kanunun arka planında nelerin unutulduğunu hatırlatmak istedim.

4207 sayılı yasaya göre;

* 19 Temmuz 2009 Pazar günü artık tam dumansız Türkiye’ye merhaba diyoruz. Toplumun tüm kesimlerini ve özellikle gelecek nesilleri, başkalarının içtiği sigara ve tütün ürünlerinin dumanın zararlı etkilerinden korumak amacıyla yeniden düzenlenen Yasa uygulanmaya başlıyor.
* 19 Temmuz 2009 tarihinden itibaren, ikamete mahsus konutlar haricinde kamu ve özel tüm binaların kapalı alanlarında, toplu taşıma araçlarında sigara içilemeyecek ve diğer tüm tütün ürünleri kullanılamayacak. Yasada belirlenmiş istisnai alanlar son derece sınırlı.
* Kamuya açık kapalı alanlar ve işyerlerinde artık sigara içme odaları olmayacak.
* Tütün tüketilmesine izin verilmeyen alanların her kademedeki yöneticileri, bu düzenlemelerin uygulanması konusunda yasal olarak sorumlu olacaklar.
* Yasa kapsamında, tütün tüketilmeyecek tüm bina ve araçlara bu durumu belirten uyarı yazıları asılacak.
* Yasa, sigara, pipo, nargile, puro gibi bütün tütün ürünlerini kapsıyor.

Kanun maddeleri bu şekilde, kanunu tartışmak yerine, Türkiye’nin “Dumansız Hava Sahası” olmasının önündeki engellerden bahsedelim.

1-Belediye Otobüsleri. Bazı şehirlerde doğalgaz kullandığı söylenen otobüsler var ancak tüm otobüsler çevre dostu değil.
2-Minibüsler. Bazı bölgelerde kaldırıldı ancak halen minibüslerin çalıştığı bölgeler var.
3-Ağır tonajlı kamyonlar. Her gün Türkiye’nin her tarafına giderken, Türkiye’nin “Dumansız Hava Sahası” olmasının önünde çok büyük bir engel oluşturuyor.
4-Bakımsız dizel araçlar. Listeyi daha da uzatmaya gerek yok sanırım. Ne demek istediğimi siz de anladınız. Bu araçların egzozlarından çıkan karbonmonoksit gazını solumamak için maske takmalıyız? Yoksa hükümet bu konuda da yasak mı getirecek?

Diyelim ki, bu konuda yasak getirildi. Ya diğer sektörler, halkımızın sağlığını tehdit etmeye devam ederken, hükümetimiz gerekli önlemleri alacak mı acaba?

Gıda sektöründe her zaman denetimi mümkün olmayan ve yalnızca para kazanma amaçlı olarak bilinçsizce sağlıksız ortamlarda üretilen birçok gıda, şekerlemeler, gazlı içecekler. Bu konularda gerekli önlemlerin alınması gerektiği kanaatindeyim.

İnsanların zorunlu olarak paylaştığı ortak alanlarda, kamu kurum ve kuruluşlarında, okul, hastane, devlet dairesi gibi alanlarda yasağın uygulanmasını kabul edilebilir görmekle birlikte restaurant, cafe ve hatta kahvehane gibi yerlerde bu yasağın nasıl uygulanacağı da merak edilen bir konu olarak beyinlerde durmakta.

Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir düğünde, ayakları kesilmiş olan bir amcayı görünce, sigaranın maddi ve manevi kişiye ve çevresine verdiği üzücü zararları daha da iyi anladım. Ancak, kuru kuruya biz kanun çıkardık içmeyeceksin demek yerine bu konudaki toplumsal bilinci artırmanın daha doğru olacağı inancındayım. Mesela sigara ile ilgili afişler daha çok yere asılabilir, afiş alıp da işyerine asmak isteyen kişilere, afiş için ücret ödemeniz gerekir, şeklinde cevap verilmeyebilir.

Devlet bu konuda gücünü göstererek, toplumsal bilinci yayarak, tüm yayın organlarında görsel çalışmalar hazırlayarak, programlar yaparak halkını aydınlatır. İşte o zaman da zararlıysa da yararlıysa da kararını kendi verecektir, insan. Sigara içmek, alkol almak, kırlarda kenelere yem olup olmamak konusunda…

Gizli saklı işlere, yasakları delmeye de gerek kalmayacaktır.

Her sigara son olabilir ama buna kendiniz karar verin…

741290cookie-checkSigara yasağı havayı korumaya yeter mi?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.