“ Dağlarda yıllanmışlık, kulluğu sırtlayıp göç etmek ve iyotsuzluk… “
Tian-şan dağlarından ine ine ilk molada sürü halinde anca Gobi çölüne inebilmiş ilk kol. Beyinlerine depoladıkları dağ oksijeni de, orada başlayıp, göç yolları boyunca kurumuş.
O zamanın Kağan’ları boylardaki bütün koyunların sahibi. Sürü mülayim olunca güdüm kolay. Kağan’lara puta tapar gibi tapıldığından, tek adamlığın kanunları, hükümleri ve infazları o zamandan kanıksanmış. Şamanlık’tan sonra bu gen “ kulluk” olarak kronik bir mutasyona uğruyor bu günlere kadar kul’lanılarak…
Anadolu’ya varınca, deniz kıyılarına inip, saf iyot kokusuna ulaşanlarda ise bu defa ciğerler mutasyona uğruyor… Beyne ulaşıyor kan…
Bakın, kıyı şeridimiz dışında, çağımız İstanbul’una kadar taşınmış bu ayar. Binlerce yıl sonra bile şehrin kıyı sakinlerinin evrimi ve farkındalığı daha aşikar… Bakırköy, Kadıköy, Beşiktaş gibi bölgeler kıyıdan denizi koklayıp, ufku görebiliyorlar… 7’yi çoktan aşmış tepelere çıktıkça çoğunluğun dağ etkisi hala baskın… Bu defa oksijen de Altaylar’daki gibi saf değil, kömür solunuyor, ciğerler ya müzmin tevekkülden yaralı, ya beş para etmez cinsinden.
Anadolu’ya ulaşıp da deniz kıyılarını mesken tutanlar daha rasyonel ve daha geniş kıyas bilgilerine sahipler. Denizin zeka evrimine direk katkısı var, iyot damarları açıyor.
Zaten önceki kadim ırkların arasından alimler, filozoflar, sağlam sanatçılar da bu topraklardan çıkmış … Homeros’lar, Heredot’lar, Thales’ler, Pisagor’lar.
Sorgulayan, üreten, tepki gösterebilenler… Sistemin baskısına rağmen, düzen’in güdümüne girmek yerine araştırıp yeni şeyler söyleyebilenler… Tarihin şuursuz akışına teslim olmayıp, gelişimine damga vurabilmiş olanlar…
Ufukların enginliğinden ziyade iyot bolluğundan oluşmuş olmalı bu bölgesel karakteristik faziletler. Bizden de bir tek Piri Reis’tir faydalı bir iz bırakmış kadim alim. O da, yeni ufuklar için denizlere açıldığından olmalı…
İyot, tiroid bezinin etkilediği zihinsel fonksiyonlar, normal büyüme ve gelişme, enerji kullanımı ve kontrolü, hafızanın sağlam, beyinin düzenli ve sinir sisteminin sağlıklı çalışması gibi başlıca fonksiyonlarda önemli görevler alır.
İyot eksikliği, tiroid bezinin fonksiyonlarını yerine getirmesine engel olarak, başta solunum sisteminde guatr olmak üzere, zekâ geriliği, gelişim bozukluğu, kısırlık, yön idraksizliği gibi şikâyetlerin oluşmasına neden olur.
Deniz havası ve deniz ürünleri bol miktarda iyot içeren besinler arasındadır.
