Fazıl Say’ın sihirli parmakları dün, Pazartesi akşamı, Bodrum’daydı. O, “Patara” adıyla bestelediği son müzikal yapıtını size sunarken, bizim yazı işleri ve matbaacı arkadaşlar kan ter içinde sayfaları bağlıyor, gazeteyi hazırlıyor olmalıydı. O sırada, gecenin her zaman şaşırtan sessizliğinde piyano çalınıyor, notaların bir yerinde “Ney” araya karışıyor, müzik becerisiyle Doğu ve Batı “Patara”da buluşuyordu.
Mozart’ın 250.doğum yıldönümüne armağan olan bu müzikal buluşma dışında, “Patara”nın şu sıralar bir önemi daha var.
Patara antik kentini, dünya hârikası kumsalından bilirsiniz. Antalya’dan Fethiye’ye kadar, güzelim kıyılarımızın ilk çağlardaki adı Likya’ydı, Patara başkentiydi. Likya, irili ufaklı 22 kent devletinden oluşan federasyondur. Kentlerden “nispî temsil” ile seçilmişlerin biraraya geldiği meclislerinde, sonradan Batı’nın özeneceği bir demokrasi sınavı verdiler.
“Eee! Ne olmuş, yani…” Amerikan argosuyla “So, What!” yani…
Efendim, Vat’ı şu:
Haberi, Kaş’da gazetecilik yapan dostumuz Yusuf Yavuz’un kaleminden, “Açık Gazete”de okumuştuk: Patara, güya, ABD Anayasası’nın federasyon yapısına esin kaynağı olmuştu. 1787’de Amerikan anayasası hazırlanırken, Roma İmparatorluğu’ndan bağımsız kalmış Likya’nın “parçalı bulutlu” devlet yapısını Yankee’ler dikkate almışlardı.
Sonra birgün, Amerikalı âniden Likya sevdasına kapılmıştır; mahbubesine kavuşmak isteyen âşık gibidir. Öküz altında buzağı arayanlara bakılırsa, bu aşk gizli bir planın parçasıdır!
ABD eski senatörü Stephen J.Solarz, demokrasiye yakın olmak istercesine gelip bu aşkla, Kalkan’da bir ev almıştır. 5 yıldır orada yaşamaktadır. Öte yandan boş durmaz: Likya merakıyla girişimlerde bulunur. Şimdi, önümüzdeki yıl kutlanacak olan 220. ABD Anayasa şenliğini, Patara’da düzenlemek istiyormuş. Çabucak bitsin diye, Patara antik kentini çıkaran arkeologlara mali destek arayışına da başlamış.
“Fena mı! Turizm diye yırtınıyoruz. Fırsat ayağımızda! Buyursunlar gelsinler, bir mânimiz yok!”
Ama, kuşkuculara göre, kazın ayağı öyle değil!: Âni depreşen Patara aşkı gerisinde “hain ve gizli emeller” bulunmaktadır; Likya uygarlığı bahanedir, amaç başkadır: “Likya’da federatif demokrasi gayet güzel işlemiştir. Aynısını siz de yapın!”, demek için Patara’da bir komplo hazırlanmaktadır.
Komplocular aklı buna takmış, Patara kumunu eşeliyor…
Bir kere, Allah eksikliğini vermesin, ülkemizde “komplo teorisi” meraklısı boldur. Ceffelkâlem yazı döktürmeye hevesliler için birebir konudur, bunlar… Bu heves, inle cinle uğraşıp büyüden medet ummak gibidir. Bakla falı açıp kahve telvesinde göz aramaya benzer. “Olmayana Ergi” metodu nedense, baldan tatlı gelir… Sanmayın ki, komplo meraklısı salt bizde çıkar, her ülkede böyleleri vardır, sürekli paranoya üretirler.
Komplo-severlere göre, otobüsün gecikmesi olsa olsa CIA’nın işidir. Palamutun çifti pahalıysa bunu Pentagon düzenlemiştir, sular kesilirse emperyalizmin parmağı aranmalıdır; hanım, köfteyi kömürleştirirse bu Amerikan tuzağı’dır.
Bana göre, bu tür hezeyan içindekiler, aslında derin bir özgüven sıkıntısı yaşıyor. Ülke üzerinde tasarlanan oyunlara karşı uyanık olmak başka, uçan kuşun kanadından yel kapmak başka bir şeydir. “Dahilî ve harici bedhahlara karşı” hazır olmayı, öcü masallarıyla karıştırmadan becermeliyiz…
Geçen hafta köşesinde “Komşu hu!” deyince, üstüme alınıp bana sesleniyor sandığım, “Gazete Kent” yazarı Zümrüt Saygı’nın kinâyesine katılmalıyım: Patara denince asıl komşumuza dikkat ediniz.
“Likya-Patara” yazıp internete bir bakının, karşınıza Hellen propagandası çıkacaktır. Likya’dan Truva’ya kadar ülkemizi Yunanlı gösterme çabası, bana kalırsa, hepsinden daha önemlidir.
Yunanlı’nın Anadolu hevesine karşı fikir savaşını kalemiyle vermiş rahmetli bir hemşehrimiz var; hep anımsamalıyız: Halikarnas Balıkçısı, Cevat Şakir Bey…
Balıkçı, ömrünce, Anadolu Medeniyetleri dedi; dilinde tüy bitti… Cevat Bey, ulusalcılığın kitabını yazmıştır, bence. Yazılarında, “kuşkulu düş” bulamazsınız…
Ulusalcı olmak, gulyabani aramayı gerektirmiyor!
Akıl fikir sağnağında, lütfen, şemsiye açmayınız….
_______________
* M.Şenol’un bu yazısı, “Bodrum Gazete Kent”te de yayınlandı www.kenttv.net
İLGİLİ HABER: Yusuf Yavuz, “Ayaküstü Sohbet”, “ABD Anayasası Patara’dan”
