Bu yıl yaz tatili yapacaklar için çok bol seçenek var.Üstelik fiyatlar da son derece uygun gözüküyor. Son yıllarda her şey dahil otellere ilgi arttığı için birçok otel yarım pansiyondan her şey dahile dönmüş durumda. Neredeyse oda artı kahvaltı ve yarım pansiyon hizmet veren oteller kalmadı gibi bir şey. Bu da müşteriyi otele bağlıyor. Otel dışına çıkmayan müşteri otelin her şeye dahil olmayan diğer hizmetlerinden yararlanıyor.
Kim ne derse desin ben gazete ilanıyla ya da tur rezervasyonuyla gidilen otellerden memnun olup dönenlerin çok az olduğunu düşünüyorum. Çünkü otel müşteriye doğru anlatılmıyor. Her şey abartılı ve mükemmelmiş gibi gösteriliyor. Yüksek kalite beklentisiyle tatile başlayan tatilci de, daha ilk günden hayal kırıklığı yaşıyor ve bu durum tatil bitene kadar devam ediyor.
Aşağıdaki mail bana bir okurumdan geldi. Anlattıkları bana çok tanıdık geldi. Size da tanıdık gelecektir. Eğer eleman kalitesi yükseltilmezse ve yazlık otelleri yöneten zihniyetler değişmezse bu tanıdık ifadelerle daha çok karşılacağız demektir. Çünkü yaz sezonu hizmet veren oteller ister baş yıldızlı olsun ister yıldızsız sonuç değişmeyecek ve müşteri memnuniyeti arka plana atılıp, gelen müşterinin sayısı hesap edilecektir.
Okurum “Çeşme Sheraton da rezalet bir tatil nasıl yaşanır?” başlığıyla yazmış şikayetlerini. Üstelik sadece bana yazmamış. Aynı şikayetleri otel yönetimine de göndermiş. Hatta üşenmemiş İngilizce olarak starwood oteller zincirine de yazmış.
“27 Mayıs tarihinde kafamı dinlemek için Çeşme’nin en güzel oteli olduğunu iddia eden Sheraton’a rezervasyon yaptırdım. Rezervasyon esnasında promosyon olarak ulaşım istediğimi ilettim. Normalde promosyonun kalktığını ama internet sitesinde hala değişmemiş olduğu için bu promosyonu benim için uygulayabileceklerini ama, havaalanından ulaşımın çok kolay olduğu söylediler. Ben de inandım ve bu isteğimden vazgeçtim. Uçaktan indikten sonra 3 araç değiştirerek otele varabildim. Check in yaptırmak için geldiğimde rezervasyonumun 2 kişilik odada 2 kişi olarak yapıldığını gördüm. Benden iki kişilik fiyat alacaklardı. Ben tek kişilik oda için rezervasyon yaptırdığımı ve telefonda konuştuğumuz parayı ödeyeceğimi söyleyerek yapılan hatayı düzeltirdim. Sorun giderildi ve valizim alındı. Ben de sıcak ve yorgunluktan bitap düştüğüm için, biraz dinlenip üstümü değiştirmek için odaya çıktım. 15 dakika beklediğim halde valiz gelmedi. Resepsiyonu aradım, bir 15 dakika daha bekledikten sonra valiz geldi. İlk günden tatilime stres karışmış oldu. Kendi kendime “sakin ol, tatildesin” telkinleri yaparak kendimi yatıştırmaya çalıştım. Tuvaletteki tuvalet kağıtlarının kalitesi rezaletti, ama bunu da görmezden geldim. Oda servisinden yemek istedim. Hiçbir özelliği olmayan tavuk şiş geldi, yanında bir sos, baharat bile yoktu. Akşam yemeğe indim, 5 yıldızlı otel mutfağı kalitesinde olmayan yemeklerle karşılaştım. Yine “tatildesin” diyerek sakin olmaya çalıştım. Sulu kötü bir çorba ve kaliteden nasibini almamış tatlılar, özel Türk yemeklerindense eser yok açık büfe… Ertesi gün kahvaltıya indim; yine aynı şekilde 5 yıldızlı otele, hele de Sheraton’a hiç yakışmayan bir kahvaltıyla karşılaştım. Öğlenden sonra kalabalık bir grup giriş yaptı. Gürültü ve ses rahatsız edici boyuttaydı. Çıkardıkları gürültü konusunda grubun uyarılmasını istedim, ilgilenen olmadı. Öğlen kumsalda bir tane boş düzgün şezlong bulmak için oldukça zorlandım ama, başardım. Akşam yemeğe indim, oturacak masa yok, masa bulmak için elimde tabakla 4 tur atmak zorunda kaldım.
Berbat bir tatildi ve ben mutsuz olmuştum. Bu yüzden tatili kısa kesmeye karar verdim. Normalde 5 günlüğüne geldiğim otelden erken ayrılmak istedim. Rahatsızlığımı guest relationa ilettim, erken ayrılmak istediğimi ve transfer istediğimi söyledim. Tatilimi berbat ettiklerini söylemeden de edemedim. Özür bile dilemdiler. Anket formunu doldurup memnuniyetsizliğimi dile getirmek istedim ve oda da bir kurşun kalem dışında kalem olmadığını gördüm. Bir adet tükenmez kalem bile yoktu. Mini bar zaten oldukça sınırlıydı. güneşten yanmıştım ve havalandırma boğazımı acıtmaya başlamıştı, odada ağız suyu benzeri bir şey aradım ama ne gezer. Ne de olsa Sheraton diye düşünüp krem benzeri bir şey aradım, o da yok. Otelden suda eriyen aspirin istedim, çalışanlar dışarı çıkıp aldılar, revirde bir aspirin bile yoktu.
Bunca sıkıntıdan sonra spaya gireyim, belki rahatlarım diye düşündüm. Termal bakım havuzu ardından da masaj aldım. 25 dakikalık seans aldım. 25 dakika sonra beni oraya bırakan görevli gelip alacak ve masaja götürecek. Yanımda saat yok, o yüzden saatin farkında değilim. Sıcağı sevmediğim için vaktin zor geçtiğini düşünüyorum. Nerde… Meğer beni unutmuşlar, ben bir saate yakın bakım havuzunda kalmışım. Masörün randevuları olduğu için benim masajımın saati geçmiş. Masör randevularını aksatarak beni araya sıkıştırdı, ona da bana da bu masaj tam bir stres oldu.
Otelden ayrılacağım gün kahvaltıda yine boş masa aradım ve mutfaktaki görevlilerden biriyle yemeklerin kötülüğü konusunda, çorbaların sulu, tatlıların çok kötü (baklava denen tatlı baklava değil, bir hamurdan 5 tatlı yapılıyor ve tadı berbat, hiçbir özel yemek çıkmıyor…) konuştum. Bana cevabı “mutfaktaki malzemeye göre yapılıyor” oldu. Ben meğer belediye tesisine gelmişim. Acıdım biraz para vereyim de alışveriş edin diyecektim. Diğer konularda (tuvalet kağıtlarının kalitesizliği, mini barın fakirliği, odada kalem dahi olmaması, odanın temizlenmeyişini) sorular sordum. Cevap veremedi.
Neyse ki otelden ayrılacağım diye düşünerek biraz moral buldum. Kiraladığım araç geldi, otelden çıkacağım için mutluyum. Resepsiyona indim ki yine benden 2 kişilik oda fiyatı istiyorlar. Ben telefonda konuştuğum fiyatı ödeyeceğimi söylediysem de ön büro müdürü bunun mümkün olmadığını söyledi. “Telefonda hatalı rezervasyon yapılmış olsa bile bu fiyattan size odayı veremem, aksi taktirde elemanın maaşından kesmem gerekir” dedi. Bu nasıl bir bakış açısıdır ben anlayamadım. “Size ancak %10 indirim yapabilirim” dedi. Ben de “istemiyorum indiriminizi, parayı alın ve ben artık buradan kurtulayım” dedim.
Tatil miydi, yoksa kabus muydu hala anlayabilmiş değilim?”
