Amerika ve Kanada halkını, elbette Batı’nın diğer uluslarını da, devletleriyle birlikte 11 Eylül’den bu yana görülmemiş derecede yeni bir korku sardı: Bu korku, IŞİD / İngilizce kısaltılışına göre ISIS veya ISIL üzerinedir.
Hasılı, kafa kesen radikal dinciliğin ardı arkası gelmeyecek görünen, hatta giderek artacağı umulan barbarlığıdır…
Batı, Dino Buzzati’nin Tatar Çölü’ndeki barbarları kapısında görmeyi bekliyor.
Denilebilir ki, hatta Naziliğin tehditi, Pearl Harbour baskını, Soğuk Savaşa ait nükleer saldırı paranoyası, dünyanın çeşitli cephelerinden aktarılan haberlere dayalı Korku Kültürü ve elbette en son yaşanmış 9/11 İkiz Kuleler terör saldırısından daha başka anlamı olan bir korkunun içine düşülmüştür.
Başkan Obama’nın IŞİD’e karşı kurduğu, güyâ, uluslararası koalisyona öncülük etmek üzere asimetrik savaş ilanı Amerikan kamuoyunda evvela yüzde 57 desteğe sahip bulunurken, Rasmussen Reports adlı veritabanlarına dayalı bilgi sunan Thinktank kuruluşuna bakılırsa, şu sıralarda yüzde 76’ya fırlamıştır.
Bunun öteki anlamı, Başkan yalnız değildir. Bu oranın, II.Dünya Savaşına ordularını sokan Başkan Roosevelt’in desteğine yakın olduğu açıklanıyor.
Teksaslı bir Şerif’in, İslamcı Devlet militanlarının yakında Meksika sınırından geçecekleri söylentisi üzerine televizyon kameraları karşısına çıkıp, tam silahlı ve donanmış olarak konuşup IŞİD’in acımasız terörist ve çoğu sosyopat ruh hastalığından muzdarip, Ramboculuk oynamaya meraklı, vahşi kapitalist ruhsuzluğun yarattığı insanlara karşı savaşa hazır olduğunu açıklamasından tutunuz, tek tek sorulduğunda sokaktaki Amerikalı, dahi Kanadalı, Kuzey Amerika Kıtasında İslamcı terör hücrelerinin henüz uyku modunda bulunduğunu ve nerede olduğu meşkuk bir merkezin talimatıyla yakın zamanları beklemeden belki de yarın, çok çok ertesi gün saldırıya geçeceklerini söylemesi dikkat çekicidir.
Paranoya ve panik atak diye adlandıran da çıkar bunu, gerçeğe yakın bulan da; zira tarihte umulmadık taş baş yarmaya devam etmiştir.
Dünkü düşmanların bugün biraraya geldiği bir Orta Doğu coğrafyasında ABD, Vietman’ın ruhuna mevlid okutacak bir batağa saplanıyor diyeni de var, şu günlerde; yalnız olunmadığı, başta Birleşik Krallık-İngiltere ve Kanada olmak üzere, Batılı refiklerin ABD’nin yanında bulunduğunu söyleyip 12 İmam devrinden bir adım ileriye kıpırdamamış İslam dininin Batılı ölçülerle hizaya getirilmesini ümit edeni de…
Bu isimlerden birisi, ABD topraklarına IŞİD’in çok yakında, tankı topuyla geleceğini söyleyen Amerikan yargısının eski hakimlerinden, şimdinin TV sunucusu, programcısı Bayan Jenaine Pirro’dur.
Lübnan’lı Arap Hıristiyan bir aileden gelen Pirro, sağcı Cumhuriyetçi Parti’den Senato adayı olarak Demokrat Hillary Clinton’la çekişmişti; izleyeni oradan hatırlayacaktır.
Amerikan medyasının sağ kanat bekçisi ve muhafazakâr, Evangelist Hıristiyan izleyiciyi ekran başına bağlayan Fox TV’de durumu bütün çıplaklığıyla işte adını zikrettiğimiz eski, emekli hakim-savcı, güzel kadın Jeanine Pirro açıkladı; 24 Eylül’de yayına çıkan programında 6 dakika 59 saniye süreyle konuşarak…
Altmış üç yaşında diyemiyeceğiniz kadar genç duran çıtı pıtı, minyon kadın, Pirro Amerikan halkını uyarıyordu: ¨IŞİD bugün burada değilse, yarın topraklarımızda olacaktır! Onlar geliyorlar…¨
¨Gerçek şu ki, bu saldırıya biz henüz hazır değiliz… Korkmaya mecbursunuz. Ben korkuyorum, biliyorsunuz ki meslek hayatımda birçok zorluk ve tehdit altında kaldım ve hiçbirinden korkup yılmadım… Ama şimdi korkuyorum…¨
Böyle diyen Pirro’nun ve bütün Amerikan sağının aklı başına yeni gelmiş olmalıdır. Zira mürteciden, irticadan korkulması gerekir.
¨Harde bir müsülman görsem, korkirem…¨
Azerbeycan’ın 19.yüzyılda yaşamış büyük şair, Sâbir maslahını kullanan Mirza Elekber‘in ünlü, fırtına koparmış, malûm nedenlerle şairin de kâfir ilan edilmesine yol açan şiirini okumalarını da dileriz: ¨Nerede bir Müslüman görsem, korkarım!¨
Elbette buradaki Müslüman vurgusunu, barışçıl, kendi halinde, ılımlı Müslümanlar için kullanamayız; ama şair kullanmıştır.
Bize göre şiirdeki bu adılı Mürteci, irtica eylemcisi, barbarlıkla yani bugünün IŞİD’iyle değiştirmek gerekir; okurken…
Bu şiiri hatırlatan bir tonlamayla konuşmuş Pirro’ya geri dönersek, sözleri farklı değildir; Pirro korkmakta ve Amerikan halkını da korkutmaktadır.
¨Benim önerim,¨ diyor Pirro, ¨Onları bombalayın, bombalayın, tekrar bombalayın, bu yetmez bir daha bombalayın! Ne kadar süre alırsa alsın, bombalayın…¨
Özetle aktarırsak, ¨Onların, aramızdan gelişi güzel, seni, bizi, birilerini seçip kafa keseceğini unutmayın. Aile üyelerinizi acil durum için hazırlayın, okullarda çocuklara sıkı sıkı tembih edin, bir saldırıda bulunması gereken ihtiyaç maddelerinizi depolayın, hazırlanın ki onlar geliyorlar¨ diye toparlayabiliriz Pirro’nun nutkunu…
Evet bugün Amerikalı, Kanadalı, İngiliz, Avrupalı durumun farkına varmıştır.
Hani Cumhuriyet gazetesinin kampanya sloganı olan Tehlikenin farkında mısınız?, başlığıyla çıkması gibi Batı basını da kamuoyunu durumun aciliyetinden haberdar ediyor.
Haksız sayılmazlar, Pirro da haksız sayılmaz kehânetinde: Bayan Jenaine’nin bu zehir zemberek TV söylevinden iki gün sonra, Oklahoma Eyaleti’nden bir haber ortalığı sarstı… 30 yaşlarında bir Siyahî Amerikalı İslam dinine çevirmeye çalıştığı kadının kafasını işyerinde kesmiş, bir başka kadını da bıçaklamıştı; FBI durumu hâlen araştırıyor.
Katilin radikal İslamcılarla bağını araştırıyor; henüz açıklama yok!
O hâlde Bayan Pirro’yu bütün bütün haksız ve paronayak da göremeyiz!
¨IŞİD bugün burada değilse, yarın topraklarımızda olacaktır! Onlar geliyorlar…¨
http://www.foxnews.com/on-air/justice-jeanine/index.html
Bu vurgunun bir paranoya olduğunu düşünenler, düşünmeyenler için söylenecek fazla şey bulunamaz, ama pop müzik arşivinden, müstear adıyla şarkıcılık eden, bir vakitlerin ünlenmiş şarkısında dinleyeni güldüren, XIV.Napoleon’un ¨They are coming to take me away!¨ [Beni almaya geliyorlar! ] melodisi tavsiye edilir.
https://www.youtube.com/watch?v=l-lJZiqZaGA
Özellikle şarkının nakarat yerlerinde, deli kahkası atan Napoleon, Ha ha hu hu, haaaa haaa, dedikçe biz de eşlik eder güleriz.
Asıl acıyarak güldüğümüz ise Batı’nın bugüne kadar İslam âleminde yanlışlıklar yapmasıdır; bir türlü anlayıp akıllanamadılar da ondan…
______________________
Mahmut Şenol, AçıkGazete yazıları, Ekim MMXIV
[email protected]
